Bitcoin(BTC), yatırımcılar ve devletler nezdinde 'değer saklama aracı' kimliğine bürünüyor

Bitcoin(BTC) yatırımcıları uzun vadeli stratejilere daha fazla yöneliyor. 2021 yılındaki boğa piyasasının zirve yaptığı dönemden bu yana, Bitcoin’in kripto para borsalarına gönderiminde net bir düşüş yaşanıyor. Bu eğilim, yatırımcıların hızlı al-sat işlemleri yerine ‘tut ve bekle’ yaklaşımını benimsemeye başladığının açık bir göstergesi.

Kripto veri analiz platformu CryptoQuant’ın verilerine göre, borsalara Bitcoin aktaran *benzersiz cüzdan adresi* sayısı şu sıralar ortalama 48.000 civarında. Bu, son 10 yıl ortalaması olan 90.000 adresin neredeyse yarısı kadar. Hatta günlük bazda 37.000’e kadar gerileyerek son birkaç yılın en düşük seviyelerine indi. Bu düşüş, Bitcoin’in artık bir ‘spekülatif yatırım aracı’ndan çıkıp *değer saklama aracı* kimliğine geçiş yaptığını ortaya koyuyor.

Bu dönüşümde spot Bitcoin ETF’lerinin devreye girmesi de önemli bir rol oynadı. Spot ETF ürünleriyle birlikte yatırımcılar artık fiziksel olarak Bitcoin bulundurmadan ya da borsaya yatırmadan, sadece fiyat hareketlerine maruz kalmak amacıyla kolayca yatırım yapabiliyor. Aynı zamanda bireysel yatırımcıların önceki dönemlere kıyasla daha az işlem yapması da, borsalara gönderilen toplam Bitcoin miktarının gerilemesine katkı sağladı.

İlginç bir şekilde, piyasaya yeni giren Bitcoin sahiplerinin büyük kısmı bu varlığı orta-uzun vadeli bir ‘değer deposu’ olarak görüyor. Üstelik sadece bireysel yatırımcılar değil, bazı şirketler de bu yönde adımlar atıyor. Örneğin Semler Scientific, 2027’ye kadar tam 105.000 adet Bitcoin biriktirmeyi planladığını açıklamıştı. Bu, kurumsal düzeyde de Bitcoin’e yönelik *güvenli liman algısı* oluştuğunu gösteriyor.

Benzer bir eğilim devlet düzeyinde de gözlemleniyor. Dijital varlık yönetimi firması CoinShares’ın yayınladığı rapora göre, birçok ülke Bitcoin’i *modern rezerv varlığı* olarak benimsemeye yönelik stratejiler geliştiriyor. ABD'nin 2025 yılında Bitcoin’i resmen döviz rezervlerine dahil ettiği belirtiliyor. Öte yandan Brezilya, Bitcoin’i “RESBit” adlı rezerv varlığı olarak teklif ederken, Rusya da bu alanda ilgisini açıkça dile getirdi.

Şu an itibarıyla Bitcoin’in piyasa değeri yaklaşık 2 trilyon dolar seviyesinde seyrediyor. Bu yüksek değerleme, kurumsal aktörlerin piyasadaki ağırlığını artırdığını gösteriyor. Her ne kadar fiyat oynaklığı halen endişe konusu olsa da, küresel borç seviyelerindeki artış, enflasyon baskısı ve jeopolitik riskler ülkeleri altın dışında yeni bir *rezerv alternatifine* yöneltiyor. Bu ortamda Bitcoin’in, önümüzdeki süreçte uluslararası döviz rezerv sistemine resmi olarak entegre edilmesi *gerçekçi bir senaryo* haline geliyor.