Tokenpost’un 24’ünde (yerel saatle) yayımladığı rapora göre, Messari Research, tokenlaştırılmış para piyasası fonlarının (TMMF), *getiri odaklı stabilcoin* formatında yaygınlaşarak geleneksel finans sistemleriyle çatışma ihtimalini artırdığını belirtti. Raporda bu gelişmenin bankacılık sistemine potansiyel bir tehdit oluşturabileceği ve dijital finans ekosisteminin yapısal dönüşümüne işaret ettiği vurgulandı.
Tokenlaştırılmış para piyasası fonları, faiz geliri sunarken aynı zamanda anlık işlem yapılabilen dijital varlıklar olarak öne çıkıyor. Özellikle Ethereum(ETH) tabanlı BUIDL gibi öncü fonlar, hem *güvenlik* hem de *erişebilirlik* açısından dikkat çekiyor. Bu fon yapılarında, yatırımcı fonu yatırdığında net varlık değeri (NAV) baz alınarak fon tokenı oluşturuluyor ve geri çekildiğinde yakılıyor. Geleneksel fonların aksine, tüm varlık verilerinin zincir üzerinde bulunması nedeniyle *şeffaflık* ve *izlenebilirlik* konularında olumlu yorumlar alıyor.
2024 Mart’ta BlackRock(BLK) tarafından Ethereum tabanlı TMMF ürünü BUIDL’in piyasaya sürülmesi, bu alandaki büyümeyi ciddi anlamda hızlandırdı. Aynı rapora göre, WisdomTree, Ondo ve Superstate gibi finans kuruluşları da hızla TMMF pazarına giriş yaparak rekabeti artırdı. Bu oyuncular arasında öne çıkan Ondo, ABD Hazine bonolarına dayalı tokenlaştırılmış varlıkları OUSG ve USDY ile yaklaşık 1,4 milyar dolarlık piyasa değerine ulaştı. OUSG, kısa vadeli ABD tahvillerine; USDY ise banka mevduatları ve kısa vadeli tahvillere dayalı olarak tasarlandı. Her iki ürün de 24 saat işlem yapılabilen ve çoklu blokzincir desteği olan yapılardır.
Dikkat çeken bir diğer unsur ise, toplam TMMF piyasa değerinin büyük kısmının hâlen Ethereum’a yoğunlaşmış olması. Raporda buna gerekçe olarak, Ethereum’un en fazla varlık barındıran, *ağ güvenliği* yüksek ve *merkeziyetsiz yapıların* en yaygın bulunduğu blokzincir olması gösterildi. Ondo, Arbitrum ve Solana(SOL) gibi alternatif ağlar desteklenmekle beraber, ağ tercihlerinin belirgin şekilde değişmediği not edildi.
Stellar(XLM) ağı da bu rekabet ortamında yerini alıyor. Franklin Templeton, Stellar tabanlı yaklaşık 460 milyon dolarlık tokenlaştırılmış devlet tahvili fonu BENJI’yi yürütüyor. Lüksemburg düzenleyici kurumları tarafından onaylanan bu ürün, Avrupa pazarında geniş bir ağa ulaştı. Şirket ayrıca 50.000 işlem verisinin kaydını yalnızca 120 dolarlık bir maliyetle zincir üzerine aktarabildiğini ve fon erişimini 20 dolarlık minimum yatırım düzeyine indirerek *giriş engellerini azalttığını* duyurdu.
Tokenlaştırılmış fonların yaygınlaşması yalnızca kullanıcı rahatlığı anlamına gelmiyor; aynı zamanda geleneksel finans sisteminin temellerini sarsabilecek bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. ABD Hazine Bakanlığı’nın 2024 tarihli TBAC raporuna göre, bu tür TMMF ve stabilcoin'ler, potansiyel bir dijital dolar işlevi görebilir ve bankaların mevduat kazanma becerilerini tehlikeye atabilir. Faiz getirisi düşük veya olmayan vadesiz mevduatların, getiri sunan ve ödemeye uygun token varlıklarla değiştirilebileceği yönündeki görüşler güçleniyor. Ayrıca, fintech şirketleri ve kurumsal tarafların talepleri doğrultusunda 24 saatlik ödeme döngüsü ihtiyacı, bu varlık geçişlerini hızlandırabilir.
Messari Research, bu raporda TMMF’nin sürekli büyümesinin sıradan bir kripto yeniliğinden fazlası olduğunu; hatta küresel finans yapısındaki dengeyi değiştirecek kadar önemli bir gelişme olabileceğini belirtiyor. *Ağ ölçeklenebilirliği*, *kullanıcı kitlesi* ve *düzenleyici çerçeve uyumu* gibi unsurlar sağlandığı takdirde, TMMF benzeri ürünlerin geleneksel mevduatların yerine geçecek bir *finansal altyapı* olarak konumlanması mümkündür.
Yorum 0