GAIA ve Samsung'dan merkeziyetsiz AI hamlesi: Galaxy S25 GAIA Edition tanıtıldı

GAIA, sınırlı bulut bağımlılığı ve güçlü gizliliği ön planda tutan yeni vizyonunu tanıttı. Samsung Electronics ile ortak geliştirilen “GAIA Edition Galaxy S25”, yapay zeka modellerini doğrudan cihaz içinde çalıştırarak kullanıcıların verilerini kendi kontrolü altında tutabildiği *ilk merkeziyetsiz AI akıllı telefon* olma özelliği taşıyor. Kullanıcılar bu cihaz sayesinde *tamamen özelleşmiş bir AI deneyimi* yaşayabiliyor.

GAIA’nın kurucu ortağı ve operasyon direktörü (COO) Şaşank Sripada(Shashank Sripada), yakın zamanda yaptığı bir röportajda bu yaklaşımın ardındaki ilkeyi şöyle özetledi: “Merkezde olan kavram *AI egemenliği*. Yani veriler lokal olarak işleniyor; kullanıcılar da istedikleri açık kaynaklı AI ajanlarını seçip çalıştırabiliyor.” Sripada bu deneyimi “Signal ile ChatGPT’yi birleştiren ama kontrolü tamamen sizde olan bir yapı” olarak tanımladı.

Proje bununla da sınırlı kalmıyor. GAIA’nın hedefi, yalnızca donanım üretmek değil; aynı zamanda *dağıtık AI altyapısına dayalı sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak*. Bu doğrultuda, herkesin düğüm (node) çalıştırabilmesi için teknik eşikleri düşürüyor ve *yapay zeka çıkarsama sürecine katkı oranına göre ödül veren bir sistem* kuruyor. Bu sayede herhangi bir merkezi sunucu veya büyük sermaye gerekmeksizin, kullanıcılar cihazları veya yazılımları üzerinden katkı sağlayıp ödül kazanabiliyor. Bu yapı, *merkeziyetsizliğin sürdürülebilirliğini sağlayan* ve platformun tekrar merkezileşmesini engelleyen bir mekanizma olarak öne çıkıyor.

GAIA, yönetişim ve regülasyonlar konusunda da hazırlıklı. Firma, farklı ülkelerde geçerli olan yasal çerçevelere adaptasyon sağlamak için *modüler bir mimari* kurdu. Örneğin entegre cüzdan sistemi, *kullanıcı onayına ve kişisel anahtar kontrolüne* dayanıyor. Bu, geleneksel finansal aracılardan kaçınmayı mümkün kılarken, kara para aklamayla mücadele (AML), kullanıcı doğrulaması (KYC) ve token erişim kısıtlamaları gibi *yerel yasal düzenlemelere uyumlu esnek çözümler* sunabiliyor. Ayrıca ABD, Avrupa ve Asya merkezli hukuk uzmanları ile de işbirliği içinde.

*Kripto ödüller ile donanım arasındaki bağlantının menkul kıymet sınıflandırmasına neden olabileceği* yönündeki eleştirilere karşı ise, GAIA net bir pozisyon alıyor. Şirket, cihazın bir token dağıtım aracı değil, bağımsız bir AI deneyim aracı olduğunu vurguluyor. Blokzincir kullanımı opsiyonel; yani kullanıcılar token sahibi olmasa bile telefonun tüm AI özelliklerinden yararlanabiliyor.

Yeni cihazların kullanıcılar tarafından benimsenmesi için detaylı bir plan da hazır. Galaxy S25 GAIA Edition, cihazla önceden yüklü *AI yardımcıları* ile geliyor; bu asistanlar, sesli komutla not alma, yazı özetleme veya görev planlama gibi işlevler sunuyor. Kullanıcılar, *özelleştirilebilir arayüz* sayesinde kendi otomasyonlarını kurabiliyor, bunun için gelişmiş akıllı kontrat bilgisine ihtiyaç duymuyor. Bu yapının, özellikle *bulut teknolojisine güvensizlik duyulan ülkeler* için cazip bir alternatif oluşturabileceği değerlendiriliyor.

GAIA, bu vizyonuyla AI ve Web3’ün kesişim noktasında *yeni bir çağın sahnesini* hazırlıyor. Merkezi sunucular yerine uç cihazlar üzerinde çalışan yapay zeka ilk kez bu ölçekte bir ticarileşme ve günlük kullanım vücut buluyor. Şirket kendisini bu dönüşümde *“ilk merkeziyetsiz AI ağı”*nın öncüsü olarak konumlandırıyor.