ABD Senatosu’nun kripto para düzenleme yasa taslağı, dijital varlık piyasasında tartışmaları beraberinde getirdi. Ripple, bu taslağın Ethereum(ETH), Solana(SOL) ve Ripple(XRP) gibi önde gelen token’ları süresiz şekilde ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) denetimine bırakabileceği konusunda sert bir uyarıda bulundu. Şirket, düzenleme netliği hedeflenirken taslak metnin aslında daha fazla ‘belirsizlik’ ve hatta ‘anayasaya aykırılık’ riski taşıdığını savundu.
5 Ağustos’ta ABD Senatosu Bankacılık Komitesi’ne sunduğu resmi görüş belgesinde Ripple, taslakta yer alan ‘ikincil varlıklar (ancillary assets)’ kavramının çok geniş ve belirsiz olduğunu ifade etti. Bu tanım nedeniyle, piyasada düzenli olarak işlem gören kripto varlıkların bile menkul kıymet olarak sınıflandırılabileceğini belirten şirket, bu durumun SEC’e keyfi biçimde düzenleme alanı genişletmenin bir ‘arka kapı maddesi’ olabileceğini kaydetti.
Ripple, özellikle bir token’ın günümüzde ve gelecekte menkul kıymet niteliği taşımamasına rağmen geçmişteki yatırım sözleşmeleri gerekçe gösterilerek SEC denetimi altında tutulmasını ‘mantıksız’ bulduğunu belirtti. Şirketin açıklamaları, sadece kendi çıkarlarını savunmanın ötesinde, tüm blokzincir teknolojisinin ‘büyüme ve özgürlük imkanını sınırlayabilecek ciddi bir mesele’ olarak değerlendiriliyor.
Bu çerçevede Ripple, SEC’in yetki sınırlarının belirli bir süreyle sınırlandırılmasını, ayrıca geçmiş sözleşmelere dayalı durumların gelecekteki işlemleri kapsamamasını sağlayacak şekilde yasa metninin açıkça düzenlenmesini önerdi. Şirket ayrıca SEC’in menkul kıymet değerlendirmesi için kullandığı Howey testinin yasal çerçeveye alınarak ‘keyfi yorumları’ engelleyen, daha öngörülebilir bir sistem oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Ripple aynı zamanda staking, madencilik ve yönetişim katılımı gibi temel blokzincir faaliyetlerinin SEC denetimine girip girmediğinin halen ‘tamamen belirsiz’ olduğunu da dile getirdi. Bu belirsizliğin yalnızca teknolojik inovasyonu baltalamakla kalmayıp, Web3 ekosisteminin olgunlaşmasını da geciktirebileceği uyarısında bulundu. Şirketlere, temel ağ işlevlerini gerçekleştirdikleri için menkul kıymet ihraççısı muamelesi yapılma ihtimalinin büyük bir risk oluşturduğunu ifade etti.
Öte yandan Ripple, yasa taslağında yer alan ve ‘en az beş yıldır aktif olarak işlem gören token’lar için geçmişe dönük cezai uygulamaların önüne geçilmesini’ öngören düzenlemeyi desteklediğini de açıkladı. Bu madde, XRP dahil olmak üzere uzun süredir istikrarlı şekilde işlem gören varlıklara ‘mevzuata özel istisnalar getirilebileceğini’ ima ediyor ve piyasa için ‘öngörülebilirlik ile güven’ anlamında olumlu sinyaller veriyor.
ABD Senatosu’nun bu yasa taslağı, kripto paraların yasal sisteme entegresi hedefini taşıyor. Ancak mevcut haliyle yetki sınırları ve uygulama kıstasları açısından yoğun eleştiri topluyor. Özellikle bu taslağın, Trump’ın kripto paralara yönelik olumlu yaklaşımıyla çelişiyor olması, blokzincir sektöründe temkinli bir hava estiriyor. Sonuç olarak bu yasal süreç, yalnızca dijital varlıkların geleceğini değil, ‘ABD’nin finansal bağımsızlığı ve teknolojik liderliğini’ de şekillendirebilecek kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Yorum 0