Lüksemburg’tan dijital fonlara ‘kontrol ajanı’ lisansı: Investre’ye ilk resmi onay
Lüksemburg finansal denetim kurumu, yerel dijital varlık girişimi Investre’ye ilk defa *'tokenleştirilmiş varlıkları doğrudan yönetme yetkisi'* veren ‘kontrol ajanı’ lisansı verdi. 24’ünde (yerel saatle) duyurulan bu adım, Avrupa’nın önde gelen fon yönetim merkezlerinden biri olan Lüksemburg’un, *perakende fonların dijitalleşmesini teşvik etmeye yönelik düzenleyici altyapısını güçlendirme* çabasının bir parçası olarak görülüyor.
Yaklaşık 7,3 trilyon euro büyüklüğünde fonla Avrupa’daki fonların dörtte birine ev sahipliği yapan Lüksemburg, az nüfusuna rağmen *aktif bir fon yönetimi merkezi* olarak öne çıkıyor. Bu özelliğini yansıtan şekilde, ülke 2024 yılı sonunda devreye aldığı *'Blokzincir Yasası 4'* ile dijital fonlar ve menkul kıymetler için yeni bir ortam hazırladı. Bu yasa sayesinde, blokzincir üzerinde menkul kıymet ihracı yalnızca tahvillerle sınırlı kalmayıp *hisseler ve fonları da kapsayacak şekilde genişletildi*. Ayrıca, merkezi saklama kuruluşuna (CSD) gerek kalmadan, *alternatif bir saklama ve denetim mekanizması olarak kontrol ajanı modeli* yasal zemine oturtuldu.
Bu yeni sistemde kontrol ajanları; ihraç hesaplarını yönetiyor, dağıtık defter teknolojisi (DLT) üzerindeki bakiyelerle kayıtların uyumunu sağlıyor ve gerektiğinde saklama süreçlerini dolaylı yoldan denetliyor. Böylece geleneksel aracıların yerini alarak *çift kayıt, fazladan mutabakat ve maliyet kalemlerini ortadan kaldıran bir yapı* sunuyor.
Yeni lisansın sahibi konumundaki Investre, hâlihazırda Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi’nin (MiFID) lisansına sahip durumda ve Schroders, Nordea gibi büyük varlık yönetim şirketleriyle iş birliği içinde faaliyet gösteriyor. Bugüne kadar 3.000'den fazla fon token’ının basım ve yakım sürecini yöneten şirket, genel olarak fiziksel fonları tokenleştirme odaklı çalışıyordu. Ancak bu son onayla birlikte artık *“doğal dijital fon”* ihraç etme hedefine doğru ilerliyor.
Investre şu anda Stellar blokzinciri üzerinde çalışsa da, dijital fon ihraçlarını genişletmek adına *EVM uyumlu zincirleri de kapsayan çapraz-zincir destekli* bir modele geçiş yapmayı planlıyor. Böylece farklı blokzincirler arasında varlık aktarımı yapılabilir hale gelecek. Şirket, bu geçişin *sürdürülebilirlik ilkeleriyle de uyumlu* bir yaklaşım olduğunu vurguluyor.
Lüksemburg’un bu adımı, dijital varlıkların ve fon tokenizasyonunun Avrupa’daki düzenleyici geleceğine dair önemli sinyaller veriyor. Aynı zamanda, *aracı kurumların olmadığı merkeziyetsiz yapıların pratikte nasıl hayata geçirildiğini gösteren önemli bir örnek* olarak öne çıkıyor. Bu modelin yakın gelecekte Avrupa genelinde daha fazla ülke tarafından benimsenmesi bekleniyor.
Yorum 0