Vitalik Buterin: Yapay zekâ, geleceğin genç yeteneklerini şekillendirecek

Ethereum(ETH) kurucu ortağı Vitalik Buterin, yapay zekâ(AI) ile ilgili görüşlerini paylaşarak dijital neslin geleceğine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Buterin, AI sohbet robotlarının önümüzdeki dönemde *geleceğin yeteneklerini şekillendirmede kritik bir araç* haline gelebileceğini vurgularken, AI çağında yaygınlaşan ‘doomscrolling’ alışkanlığına da farklı bir bakış açısı sundu.

Buterin, bir sosyal medya paylaşımına verdiği yanıtta “doomscrolling’in iyi ve kötü yanları var” ifadesini kullanırken, gelecekteki en zeki gençlerden bazılarının, ergenlik yıllarını *AI sohbet botlarına bilim ve dünyayla ilgili binlerce soru sorarak geçirenler* olabileceğini dile getirdi. Ona göre bu süreç, yalnızca vakit kaybı değil, aynı zamanda yapay zekâyla etkileşim kurarak zihinsel gelişim sağlayabilecek *büyük bir fırsat* anlamına da geliyor.

Yine de Buterin, bu teknolojik ilerlemenin iki taraflı doğasına dikkat çekti. AI ile kurulan etkileşimin kaliteli öğrenmeye katkı sunabileceği gibi, özellikle pek çok genç için tüm gün *önemsiz konulara takılıp kalmak* anlamına da gelebileceğini söyledi. Bu noktada, AI’nın pozitif potansiyeliyle beraber içerdiği risklerin de farkında olunması gerektiğini vurguladı.

Buterin’in değerlendirmeleri, günümüzde ‘dijital yerli’ olarak nitelendirilen Z kuşağının yapay zekâ ile kurduğu ilişki biçiminin, eğitimden düşünce yapısına kadar birçok alan üzerinde *benzersiz etkiler* yaratabileceğini ortaya koyuyor. Gençlerin AI’ye nasıl yaklaştığına bağlı olarak gelecekteki toplumsal *yetenek haritasının* ciddi şekilde dönüşebileceği söylenebilir.

Aynı gün, “Siyah Kuğu” kitabıyla tanınan yazar Nassim Taleb de AI’nin gelecekteki rolüne dair fikirlerini dile getirdi. Taleb, yapay zekânın henüz doktorların yerini alacak düzeyde olmadığını belirtmekle birlikte, tıp eğitimi dâhil olmak üzere *tüm sağlık sektöründe önemli bir dönüşüm başlatabileceğini* ifade etti. Özellikle kendi çabasıyla öğrenen meraklı bireyler için AI’nin kaliteli eğitim kaynaklarına erişimi kolaylaştırabileceğini ve bu sayede *eğitimdeki eşitsizlikleri azaltabileceğini* söyledi.

Hem Vitalik Buterin hem de Nassim Taleb’in AI’nin etkisiyle ilgili aynı gün fikir paylaşması, teknoloji dünyası ve akademinin bu konuyu daha yüksek sesle tartışmaya devam edeceğine işaret ediyor. Gençler AI aracılığıyla zihinsel derinlik mi kazanacak, yoksa dikkat dağıtıcı içerikler içinde mi kaybolacak? Bu sorunun cevabı, *toplumun teknolojiyi nasıl yönlendirdiğine* bağlı olacak gibi görünüyor. Bu da, yapay zekâ çağında sorumluluk bilinciyle hareket etmenin önemini bir kez daha gündeme taşıyor.