Bilgi güvenliği alanında en etkili savunma aracının gelişmiş kodlama teknikleri ya da ileri seviye teknolojiler değil, doğrudan 'ekonomik teşvikler' olduğu yönünde yeni bir analiz ortaya çıktı. Basit gibi görünen ‘bug bounty’ yani güvenlik açığı bildirim ödülleri, milyarlarca dolarlık zararı engelledi. Bunun arkasında ise beyaz şapkalı hacker'ların ‘sorumlu açıklama’ yolunu seçmesini sağlayan *güçlü ödül yapısı* yer alıyor.
Bu sistemin sağlıklı şekilde işlemesi için, beyaz şapkalı hacker'ların açıkları kötüye kullanarak elde edeceği kazançtan daha yüksek bir ödüllendirme sunulmalı. Ancak son dönemde bazı platformların maliyeti düşürme amacıyla ödül tavanlarını kısması, ters bir yönelime neden oluyor. Böylece beyaz şapkalı hacker'ları önceleyen yapıların piyasa rekabeti içinde yıpratılmaya başlandığına dikkat çekiliyor.
Güvenlik araştırmacılarının ilgisini çekmek için, sistemde kilitli varlıkların büyüklüğüne paralel şekilde ödül miktarlarının da artması gerekiyor. Örneğin, 10 milyon dolar (yaklaşık 139 milyar TL) değerinde bir saldırı riski barındıran açık için en az 1 milyon dolar (yaklaşık 13,9 milyar TL) ödül önerilmesi mantıklı kabul ediliyor. Uzmanlara göre bu tür rakamlar, gerçekleşebilecek devasa kayıplarla kıyaslandığında aslında *ucuz bir sigorta* işlevi görüyor. Ancak gerçek piyasada bunun tam tersi yaşanıyor: Bazı güvenlik platformları düşük fiyat politikalarıyla ödül sınırlarını 50 bin doların (yaklaşık 6,9 milyon TL) altına indirerek, projelerin gerçek risk düzeyine uymayan düşük teşvik yapıları benimsemesine yol açıyor.
Yakın zamanda gerçekleşen Cork protokolündeki 12 milyon dolarlık (yaklaşık 167 milyar TL) hack vakası bu konuda çarpıcı bir örnek sundu. Proje kritik açıklar için yalnızca 100 bin dolar (yaklaşık 13,9 milyon TL) ödül belirlemişti. Ancak böyle bir kazanç, milyonlarca dolarlık bir sömürüyle karşılaştırıldığında hacker için cazip değil. Uzmanlar, bu tür ödül yapılarının potansiyel olarak saldırıları teşvik edebileceğine dikkat çekiyor.
Üzerinde yüz milyonlarca dolar kilitli bulunan protokollerin yalnızca birkaç milyon TL düzeyindeki ödüllerle yetinmesi, uzmanlar tarafından “hacker'ların vicdanına güvenmek” ve *umutla savunma inşa etmek* olarak tanımlanıyor. Kripto sektörü geçmişte yaşadığı büyük hack olayları ile doğru tasarlanmış ödül sistemlerinin önemini defalarca gözler önüne serdi. MakerDAO, 10 milyon dolarlık bounty ile piyasaya ‘korunmanın değerini’ somut şekilde gösterdi. Wormhole da benzer boyuttaki ödülle güven yitiren kullanıcıların desteğini yeniden kazandı. Nihayetinde araştırmacıların etik davranmayı seçmesi için, en azından *hayatını değiştirecek düzeyde bir motivasyon* sunulması gerekiyor.
Ne var ki, sektör içinde ortaya çıkan bazı yeni platformlar bu yaklaşımı tersine çevirecek politikalar benimsiyor. Ödül miktarlarına üst limit getirmekle kalmayıp, araştırmacıların hangi açıkları bildirebileceğini kısıtlayan münhasır anlaşmalar talep ediyor veya açık sonrası ödül tutarını keyfi şekilde kısıyorlar. Bu tip uygulamalar *güven tabanını tehdit eden alışkanlıklar* arasında gösteriliyor. Süreç bu şekilde devam ederse, yetenekli beyaz şapkalı hacker'lar geçimlerini sürdürebilmek için özel denetim firmalarına geçebilir ya da dijital karanlık bölgelere çekilebilir. Daha büyük tehlike ise, bu kötü döngünün fark edilmeden sürmesi halinde, önemli protokollerin güvenlik açıklarının *görmezden gelinerek varlığını sürdürebilmesi*.
Benzer durum geçmişte Web2 dünyasında da görülmüştü. Araştırmacıların değerini kabul etmeyen sistemler, zamanla hacker'ların bu alanları terk etmesine neden oldu ve bunun sonucunda büyük ölçekli sistemlerde ciddi açıklar uzun süre fark edilmeden kaldı. Kripto dünyası aynı yolu izlerse, bu durum yüz milyarlarca dolarlık değerin zincir üstüne taşındığı evrede büyük bir felaketin kapısını aralayabilir.
Kimi uzmanlar yeni kurulan projelerin yüksek ödül bütçelerini karşılayamayacağını ileri sürse de, güvenlik profesyonelleri *başarılı bir bounty programının maliyetinin yaşanacak kayıptan her zaman daha az* olduğunun altını çiziyor. Üstelik olay sadece para kaybıyla sınırlı değil, kullanıcı güveni bir kez yitirildiğinde geri kazanmak neredeyse imkânsız.
Artık ihtiyaç duyulan şey, sektör genelinde ortak farkındalık ve dayanışma. *Bug bounty'ler yalnızca bir maliyet kalemi değil, riskle orantılı şekilde planlanan sigorta mekanizmalarıdır*. Bunun için şeffaf ve adil bir ödül modeli benimsenmeli, platformlar sorumluluk almalı ve aşırı kısıtlayıcı ödül politikalarından kaçınılmalı.
Çünkü merkeziyetsiz ekonomiler *güvene dayalı sistemlerdir*. Büyüyen kripto ekosistemi hem kullanıcılar hem kurumlar hem de düzenleyici otoriteler için güvenilir kalacaksa, o zaman gerçekçi ve risk oranını yansıtan *etkili bir ödül sistemi* şart. Kripto endüstrisinin kaderi teknolojiye değil, bu teknolojiyi savunmak üzere motive edilen insanlara bağlı.
Yorum 0