2025 yılında blokzincir ekosistemindeki aşırı parçalanma sorununa çözüm getirme iddiasıyla ZetaChain öne çıkmaya başladı. Alea Research’ün yakın tarihli raporuna göre ZetaChain, zincirler arası birlikte çalışabilirliğin doğasında bulunan kısıtlamaları aşarak hem geliştiricilere hem de kullanıcılara ‘standartlaştırılmış’ bir deneyim sunan ilk *genel amaçlı blokzincir* olarak dikkat çekiyor.
Şu anda dünya genelinde yaklaşık 400 aktif blokzincir ağından 180’den fazlası 1 milyon doların üzerinde toplam kilitli varlığa sahip durumda. Ancak bu büyük gelişim aynı zamanda kullanıcılar, varlıklar ve geliştiriciler arasında ciddi kopukluklara da neden oldu. Geleneksel köprü çözümleri ve zincirler arası iletişim protokolleri, *likidite parçalanması*, *güvenlik riskleri* ve *yönetim karmaşası* gibi sorunlara yol açarak ağlar arası uygulama geliştirme sürecini zorlaştırdı. Alea Research bu durumu “izole zincir yapılarının neden olduğu neredeyse imkânsız bir karmaşıklık” olarak özetliyor.
Bu zorluklara karşı ZetaChain, bağlantı mimarisinde *hub-and-spoke* modeli kullanarak dikkat çekici bir değişim öneriyor. Bu yapıya göre, her bir blokzincir sadece merkezi bir hub olan ZetaChain'e bağlanarak ağlar arası bağlantı karmaşıklığını O(N²) seviyesinden O(1)'e indiriyor. Böylece yeni bir zincirin sisteme entegrasyonu sadece hub’a yapılan tek bir bağlantıyla sağlanabiliyor. Bu yapı, kullanıcı tarafında ise mobil uygulamalar kadar *sezgisel* bir deneyim sağlıyor.
ZetaChain’in en inovatif yönlerinden biri, *evrensel uygulamalar* (Universal Apps) fikri. Bu uygulamalar, ZetaChain üstünde akıllı sözleşmeler biçiminde çalışıyor ve Ethereum(ETH), Bitcoin(BTC), Solana(SOL), Sui gibi farklı zincirlerdeki varlık ve kontratlarla doğrudan iletişim kurabiliyor. Kullanıcılar ZetaChain üzerinden istedikleri cüzdanla işlem yapabiliyor, böylece *wrap işlemleri*, *manüel köprüleme* ya da *gecikmeler* olmadan farklı zincirlerdeki uygulamalara ve varlıklara tek bir arayüzden erişebiliyorlar.
Bu altyapı değişimi likidite açısından da büyük faydalar sunuyor. ZetaChain, tüm bağlı zincirlerdeki varlıkları ZRC-20 biçiminde yöneterek *sermaye dağınıklığını* azaltıyor ve *değişim maliyetlerini* düşürüyor. Alea Research bu yapının *kapital verimliliğini* artırdığını belirtiyor ve özellikle DeFi alanında ciddi etkileri olabileceğini vurguluyor.
Bunun somut örnekleri de mevcut. Örneğin entegre likidite sağlayıcısı olan Beam, ZetaChain altyapısını kullanarak Bitcoin'den doğrudan Ethereum’a geçişi mümkün hale getirdi. Pasif getiri toplama platformu Amana ise ZetaChain sayesinde zincirler arası likidite yönetimini otomatikleştirdi. Ayrıca zUSD gibi zincire bağlı olmayan stabil kripto paraların entegrasyonu sayesinde parçalı varlıklar arasında net bir geçiş yaratılmış oldu.
ZetaChain'in önemli bir diğer farkı, sadece EVM uyumlu zincirleri desteklemekle sınırlı kalmaması. Solana ve Sui gibi Move tabanlı katman-1 zincirlere de destek sağlayarak, bu ağlarla derinlemesine etkileşim kurulmasını mümkün hale getiriyor. Bu durum, Bitcoin gibi EVM dışı blokzincirlerin akıllı sözleşmelerle *doğrudan entegrasyonunu* mümkün kılarak mevcut çözümlerden ciddi şekilde ayrışıyor.
Tokenpost’ta yayımlanan Alea Research raporuna göre, ZetaChain’in *evrensel EVM* yaklaşımı zincirler arası mesajlaşma çözümlerinden daha ileri bir altyapı sunuyor. Bu yapı sayesinde mesaj alıcı zincirlerde ayrı akıllı sözleşmeler yayımlamaya gerek kalmadan durum paylaşımı, atomik işlemler ve geri alma gibi işlevler, sistem seviyesinde gerçekleştirilebiliyor. Böylece çoklu zincir uygulamalarının geliştirilmesi hem teknik açıdan daha kolay hale geliyor hem de maliyetler azalıyor.
ZetaChain’in etkinliği ve ölçeklenebilirliği ise geniş bir doğrulayıcı ağ tarafından onaylanıyor. Google Cloud, Coinbase, Deutsche Telekom ve STC Bahreyn gibi büyük isimler doğrulayıcı olarak platformda yer alıyor. Şu anda ana ağda ilk entegrasyon için Sui belirlenmişken, ilerleyen süreçte TON gibi diğer projelerin de katılması planlanıyor.
Sonuç olarak ZetaChain, zincirler arası işlevselliği harici köprüler, iletişim katmanları veya oracle’lara bağımlı olmadan kendi temel katmanında çözerek geliştirici ve kullanıcı tarafında tam bir *çapraz zincir sentezi* ve *birleşik kullanıcı deneyimi* sunma yolunda güçlü adımlarla ilerliyor. Blokzincir ekosistemindeki yapısal parçalanmayı gidermek ve daha geniş bir Web3 benimsenmesi sağlamak için ZetaChain’in rolü giderek daha kritik hale geliyor.
Yorum 0