XRP(XRP), 2017 boğa sezonunu tekrar edebilir mi? Uzmanlar temkinli

2017’deki boğa sezonunda olduğu gibi XRP(XRP) fiyatının yeniden sert yükselmesini bekleyen yatırımcılar bulunuyor ancak piyasa havasının artık çok farklı olduğu yönünde analizler öne çıkıyor. Bir dönem Bitcoin(BTC) karşısında güçlü bir yükseliş sergileyen XRP, şu anda 2017 yılındaki zirvesine kıyasla yaklaşık %90 daha düşük bir seviyede yatay hareket ediyor. Yatırımcı duyarlılığı ise geçmişteki ‘kıpır kıpır iyimserlik’ten, daha çok ‘temkinli şüphecilik’e dönüşmüş durumda.

Son dönemde sosyal medya ve kripto para topluluklarında XRP’nin mevcut fiyat yapısının 2017 boğa sezonuna ‘benzediğine’ dair yorumlar dikkat çekiyor. Özellikle analizleriyle tanınan CRYPTOWZRD ve JD gibi isimler, önceki XRP grafiklerinden yola çıkarak yeni bir rallinin gelebileceğini ifade etti. Bu yorumlarda XRP’nin teknik formasyonlarının daha önceki döngülerle ‘aynı şekilde tekrarlandığı’ fikri öne çıkıyor.

Ancak mevcut yükseliş döngüsünde 2017’ye kıyasla önemli farklar olduğu vurgulanıyor. O dönem yatırımcılar boğa piyasasına hazırlıklı ve beklentiyle doluyken, bugün özellikle uzun vadeli yatırımcıların ciddi kısmı ya kâr satışına başladı ya da fiyat düşüşü riskine karşı daha temkinli pozisyon alıyor. Bu durum, fiyatın yüksek hacimli hareketten uzak ve yataya yakın seyretmesinin ‘dağıtım evresi’ olarak yorumlanmasına yol açıyor.

Özellikle XRP/BTC işlem çiftinin hâlâ eski zirve seviyelerinden oldukça uzakta olması, XRP’yi elinde tutan yatırımcılar arasında ‘şüphelerin arttığını’ gösteren bir veri olarak öne çıkıyor. Fiyat bir miktar toparlansa bile, geçmişteki gibi patlayıcı bir yükselişin zor olabileceği endişesi etkisini sürdürüyor. Bazı analistler, yatırımcıların geçmiş grafiklere fazlaca odaklandığı bir ortamda, gerçek anlamda güçlü bir alım baskısının oluşmadığını belirtiyor.

Tüm bu gelişmelerin odağında ise XRP’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir fiyat seyri izleyeceği sorusu bulunuyor. Pek çok uzman, teknik sinyallerden çok, XRP için asıl belirleyici olacak unsurun ‘gerçek talebin tekrar canlanıp canlanmaması ve temel dinamiklerde iyileşme’ olduğunu vurguluyor. Geçmişin ihtişamını yinelemeye çalışmak yerine, mevcut piyasa koşullarını soğukkanlı biçimde analiz etmek gerektiği görüşü giderek daha fazla destek buluyor.