Cumhuriyetçi Parti’den ve kripto dostu duruşuyla bilinen Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Tom Emmer, eski ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) Başkanı Gary Gensler’a sert eleştiriler yöneltti. Emmer, Gensler’ı *gelmiş geçmiş en kötü SEC başkanı* olarak tanımlayarak, onun yönetim anlayışını Biden yönetiminin “şeffaflıktan uzak tipik bir örneği” şeklinde nitelendirdi.
Emmer’in eleştirilerinin merkezinde, Gensler’ın kullandığı kamuya ait akıllı telefondaki yaklaşık bir yıllık mesaj geçmişinin silindiğine dair iç denetim raporu yer alıyor. SEC'in Genel Müfettişlik Ofisi’ne göre bu mesajların arasında kripto paralarla ilgili *uygulama kararları* ve *politik tartışmalar* önemli yer tutuyordu. Raporda, veri kaybının IT departmanındaki bir hatayla başladığı, ancak sonrasında *başarısız değişiklik yönetimi*, *yedekleme eksikliği*, *uyarılara kayıtsızlık* ve *tedarikçi yazılım hataları* gibi nedenlerle daha da derinleştiği belirtildi.
Kaybolan yaklaşık 1.500 mesajın %38'inin *dijital varlık borsalarına yönelik yaptırım ve denetim faaliyetleriyle* ilgili olduğu ortaya çıkınca kripto sektörü büyük şaşkınlık yaşadı. Emmer, bu durumu “Gensler, sürekli şeffaflık vurgusu yaptı ama gerçekte tüm süreci tek başına kontrol ederek kurumu şeffaflıktan uzaklaştırdı” sözleriyle eleştirdi. Ayrıca, bu olayın *tek seferlik bir hata değil*, “istikrarsız ve dürüst olmayan bir yönetim tarzının devamı” olduğunu öne sürdü.
İşin ironik yanı, söz konusu mesajların silindiği dönemde SEC, bankaların mesajlaşma uygulaması kullanımındaki arşiv ihlalleri nedeniyle birçok büyük finans kurumuna karşı ciddi yaptırımlar uyguluyordu. Barclays, Bank of America, Citigroup, Deutsche Bank ve Goldman Sachs gibi küresel yatırım bankaları bu dönemde yasal kayıt tutma yükümlülüklerini ihlal ettikleri gerekçesiyle ceza almıştı. Üstelik Gensler bu konuda, “Finans dünyası güvene dayanır. Kayıt tutma sorumluluklarını yerine getirmeyenler, piyasanın güvenini baltalar” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu.
Bu çifte standarda dikkat çeken Emmer, Biden yönetimindeki SEC’in bu yaklaşımını *kripto sektörü hedef alınarak yürütülen bir idari kampanya* olarak değerlendirdi. Emmer, “Son dört yıl bizim için oldukça zorlu geçti,” diyerek *Trump yönetiminin bu ‘mirası’ ortadan kaldıracağını* vurguladı.
Yaşanan gelişmeler, SEC’in dahili denetim zafiyetlerini ve yönetime duyulan güveni daha da sarsarken, kripto para sektöründeki düzenleme belirsizliğini artırıyor. *Yapıcı reform adımları* atılmadan bu tarz *siyasi çatışmaların* sürmesi, hem endüstri hem de yatırımcılar açısından büyük bir karmaşaya yol açabilir.
Yorum 0