Kripto para varlıklarına sahip halka açık şirketler arasındaki rekabetin giderek daha da yoğunlaştığını belirten Coinbase, bu durumu ‘oyuncu ile oyuncu (PvP)’ rekabeti olarak tanımladı. Şirketin analizine göre bu sıkı rekabet yalnızca sermaye çekme baskısını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda uzun vadede piyasa fiyatlarında yükselişi destekleyebilecek bir dinamik oluşturuyor.
Coinbase Araştırma Başkanı David Duong ve araştırmacı Colin Basco, 9’unda yayımladıkları raporda, eskisi gibi kolayca karma net varlık değeri (mNAV) priminin elde edilebildiği günlerin sona erdiğini ifade etti. Araştırmacılara göre, dijital varlık tutan şirketler yani kripto para rezervi (DATs) bulunan firmalar artık tamamen rekabet odaklı bir piyasa yapısı içinde hayatta kalma stratejileri geliştirmek zorunda.
Raporda, yalnızca stratejik olarak doğru konumlanan aktörlerin ayakta kalabileceği bir aşamaya geçildiği vurgulanırken, bu oyuncuların piyasaya sokacağı yüksek miktarda sermayenin gelecekte getiri oranlarını önemli ölçüde artırabilecek bir potansiyele sahip olduğu belirtildi. Ancak öte yandan piyasanın ısınmasıyla ilgili kaygılar da bulunuyor. Pek çok şirket Bitcoin(BTC) ve diğer dijital varlıkları portföylerine katarken, uzun vadede bu şirketlerin yalnızca küçük bir kısmının ayakta kalabileceği düşünülüyor.
Dijital varlık yatırım firması NYDIG de kısa süre önce yayımladığı raporda benzer endişelere dikkat çekti. Rapora göre, kimi kripto para tutan şirketler Bitcoin fiyatı yükselişteyken bile firma değerinde düşüş yaşadı. Bu durum, sadece dijital varlıklara sahip olmanın değil, bu varlıklarla uygulanan stratejilerin de sonuçlar üzerinde doğrudan etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Coinbase’in yayımladığı analizde ayrıca 'kripto para rezervleri artık bir dönüm noktasına ulaştı’ ifadesi kullanılarak, piyasaya erken giren ve başlangıçta yüksek primlerden faydalanan öncü firmaların dahi artık daha zorlu bir rekabetle karşı karşıya olduğu belirtildi. Örnek olarak, Bitcoin’i erken dönemde büyük miktarda portföyüne dahil eden MicroStrategy’nin bu stratejiden elde ettiği rekabet avantajının giderek azaldığı ifade edildi.
Araştırmacılar, erken benimseyenlerin yararlandığı ‘nadirlik primi’nin artık sona erdiğini belirtirken, bundan sonraki başarıların şirketlerin uygulama gücü, farklılaştırıcı stratejileri ve piyasa giriş zamanlaması gibi unsurlara bağlı olduğunu söyledi. Sadece MicroStrategy’yi taklit eden yaklaşımlarla başarıya ulaşmanın mümkün olmadığına işaret ettiler.
Raporda ayrıca Eylül ayında Bitcoin’in genellikle kötü performans göstermesiyle bilinen ‘Eylül etkisi’ne de eleştirel bir bakış sunuldu. 2017’den 2022’ye kadar altı yıl üst üste Eylül aylarında Bitcoin düşüş yaşadığı için bu dönem yatırımcılarca ‘riskten kaçınma zamanı’ olarak görülüyordu. Ancak Duong ve Basco, bu sezonluk veri modelinin artık geçerliliğini sorgulamak gerektiğini belirterek, 2023 ve 2024’te bu varsayımın gerçekleşmediğini hatırlattı ve yatırımcıların yalnızca mevsimsel istatistiklere değil, daha geniş bir analiz perspektifine yönelmesi gerektiğini vurguladı.
Yorum 0