HSBC ve BNP Paribas, kriptoya kurumsal dönüşüm getiriyor

2025’te kripto para piyasası önemli bir değişim sürecine giriyor. Geçmişte bireysel yatırımcıların yön verdiği spekülatif dalgalanmalar, mizah temelli coin’ler ve dijital sanat odaklı trendlerin yerini artık kurumsal odaklı ve daha işlevsel blokzincir uygulamaları almaya başladı. Bu dönüşümün merkezinde HSBC ve BNP Paribas gibi küresel büyük bankalar yer alıyor. Bu bankalar, blokzincir altyapılarına odaklanan *Canton Vakfı’na* katılarak bu değişimi hızlandırıyor.

Bu katılımlarla birlikte *Canton Vakfı*, Goldman Sachs(GS), Hong Kong FMI Services ve Moody’s Ratings gibi halihazırda yer alan kurumsal aktörlerle birlikte, kurumsal finans ve gerçek varlıklar için blokzincir altyapısını oluşturmada ivme kazandı. BNP Paribas yetkilileri, bu adımı “müşteri ihtiyaçlarına uygun şekilde blokzincir teknolojisinden faydalanma” çabası olarak açıklarken, HSBC de saklama çözümleri, tahvil ihracı ve tokenleştirme gibi alanlarda aktif projeler yürütüyor. Özellikle Hong Kong’daki stabil kripto para lisansı başvurusu da bu süreci destekleyen bir gelişme oldu.

Kurumsal ilginin artmasıyla birlikte, kripto piyasasında birçok şirket *yüz milyarlarca liralık halka arz(IPO)* ve büyük yatırım bildirimleriyle ciddi büyüme planlarını devreye sokuyor. Bunlardan biri, kripto holding şirketi Mega Matrix’in girişimi. Şirket, *Etena(ENA)* yönetişim token’ı temelli varlık stratejisine odaklanarak ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na(SEC) yaklaşık *2,7 trilyon TL(20 milyar dolar)* değerinde ‘raf kayıt başvurusu’ sundu.

Mega Matrix, geleneksel teminata dayalı sabit paralardan ziyade, *koruma (hedging) mekanizması ile dolar sabitliğini sürdüren* Etena’nın *USDe stabil kripto parası*na yönelik artan ilginin etkisiyle bu protokolün yönetişiminde söz sahibi olmayı hedefliyor. Özellikle USDe’nin piyasa değerinin *yaklaşık 1,8 trilyon TL(13 milyar dolar)* seviyesine ulaşarak üst sıralardaki stabil kripto paralar arasına girmesi, şirketin planlarını destekliyor. Mega Matrix ayrıca teminatlı USDC ya da USDt gibi varlıklar yerine, *ENA yönetişim token’ına* odaklanarak hem kazanç potansiyelini hem de etki alanını artırmayı planlıyor.

Öte yandan ABD’de bireysel emeklilik hesaplarında (IRA) tokenlaştırılmış altının kullanımı başladı. Bu gelişme, gerçek dünya varlıklarına dayalı blokzincir uygulamalarının artık gerçek anlamda hayata geçmeye başladığını gösteriyor. Tüm bu adımlar, *kripto para piyasasının geleneksel finans sistemine her geçen gün daha derin biçimde entegre olduğu* yönünde güçlü bir sinyal veriyor. 2025 yılı itibarıyla kripto dünyası, artık sadece ‘dijital varlık’ değil, *kurumsal finansın dönüşümünün bir parçası* olarak görülüyor.