Bitcoin(BTC), altına kıyasla daha iyi risk-getiri oranları sunuyor

Dalgalı faiz ortamı ve belirsizliklerle dolu piyasa şartlarına rağmen, Bitcoin(BTC), finansal performans açısından hala geleneksel güvenli liman olan altına göre daha cazip bir yatırım olmayı sürdürüyor. Altın fiyatı yıl başından bu yana %39 civarında yükselmiş olsa da, Bitcoin hem Sharpe oranı hem de Sortino oranında daha üstün çıkarak, uzun vadeli başarıda öne geçtiğini rakamlarla gösterdi.

Sharpe oranı, aynı risk düzeyinde elde edilen gelir miktarını ölçerken, Sortino oranı ise yalnızca aşağı yönlü volatiliteyi dikkate alarak kayıp riskini azaltan yatırım verimliliğine odaklanıyor. 2017 yılında Bitcoin yaklaşık %1.300’lük artışla sert bir yükselişe imza atarken, Sharpe oranı 1,4 seviyelerine kadar çıktı. Aynı dönemde altın yalnızca %13 yükseldi ve Sharpe oranı 0,8’de kaldı. 2020’de de Bitcoin 6 ayda %214 değer kazanarak Sortino oranında 3,0'ın üzerine çıkarken, altının getirisi %7 ile sınırlı kaldı.

The DeFi Report tarafından yayımlanan güncel bir analizde, araştırmacı Michael Nadeau “Altın, yıllık ortalama 0,6 ila 0,9 arasında sabit seyreden bir Sharpe oranına sahip olsa da, yukarı yönlü getirisi sınırlı kalıyor” şeklinde yorum yaptı. Nadeau, “Sortino oranı da çoğunlukla 1,5 seviyesini geçemiyor. Her ne kadar altın aşağı yönlü riski etkili şekilde absorbe edebiliyor olsa da, yatırım getirisi bakımından Bitcoin’in gerisinde kalıyor” diye ekledi.

Diğer yandan, Bitcoin yaklaşık %80’e varan yıllık volatiliteye rağmen, yüksek kazanç fırsatları sunan ‘asimetrik’ fiyat hareketleriyle dikkat çeken bir varlık olarak yükseliyor. Yukarı yönlü ivmesi güçlü olan Bitcoin, düşüş dönemlerinde de toparlanma yeteneği sunmasıyla ön plana çıkıyor. Nadeau bu durumu “Bu özellik, yüksek getiriyi hedefleyen yatırımcılar için Bitcoin’i fazlasıyla cazip kılıyor” şeklinde değerlendirdi. Nadeau’ya göre “Altın, sermaye koruma ve enflasyondan korunma açısından işlevsel olsa da, Bitcoin; küresel likidite, 24 saat açık işlem yapısı ve Sortino avantajıyla daha ileri düzey bir yatırım aracı”.

Yatırım tercihlerinde nesiller arası farklar da dikkat çekiyor. Milenyum kuşağı ve Z jenerasyonu, Bitcoin’in ‘sınırlı arzı (toplam 21 milyon adet)’, kolay işlem yapılabilirliği ve küresel erişilebilirliği gibi özelliklerine ilgi gösteriyor. Öte yandan, Baby Boomer kuşağı hâlâ altını tercih etmeye eğilimli. Nadeau bu konuda da net: “Eğer temel hedefiniz servetin korunmasıysa altın görevini yerine getirir. Ancak yüksek getiri arıyorsanız ve dalgalanmayı göze alabiliyorsanız, Bitcoin daha iyi bir seçenek olabilir.”

Sonuç olarak, veriler oldukça açık. Bitcoin, yalnızca mutlak getiri açısından değil, ‘risk karşılığı getiri’ gibi daha derin yatırım ölçütlerinde bile geleneksel alternatifleri olan altına kıyasla önde geliyor. Bu da portföy yönetiminde altın yerine Bitcoin’in alternatif olarak değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.