Aşırı yüksek getiri vaatlerinden çok, *güvenilirlik* ve *öngörülebilirlik*, gelecek nesil DeFi'nin (merkeziyetsiz finans) gelişimini tetikleyecek temel güç olabilir. Uzmanlara göre, DeFi piyasalarının hızlı yayılmasının önündeki en büyük engel *ilgi eksikliği* değil, sistemlere duyulan *güvenin yetersizliği*.
DeFi geliştiricisi Raiku’nun kurucu ortağı ve CEO’su Robin Nordnes(Robin Nordnes), yakın tarihli bir yazısında “Bireysel yatırımcılar yüksek getirilerden etkilenebilir, ancak gerçekten sisteme dahil etmek istediğimiz *kurumsal oyuncular* farklı bir perspektife sahip” diyerek, “Bu aktörler için %5 getiri değil, %100 güvenilirlik daha çekicidir” yorumunda bulundu.
DeFi projeleri başlangıçta yüksek yıllık getiri oranlarıyla (APY) kullanıcıları teşvik etti ancak sisteme aktarılan varlıklar çoğu zaman altyapısal sorunlar nedeniyle zarar gördü. Nordnes, “Yüksek getiri yalnızca bir sayıdan ibarettir; altyapı çökerse bu getiri bir *yanılsama* haline gelir” uyarısında bulunarak, “İhtiyacımız olan şey, günde milyonlarca işlemi sorunsuz yöneten *web2 hizmetleri* düzeyinde istikrar ve sürekliliktir. Bu eşiği geçemeyen sistemler kurumsal benimsemeyi asla başaramaz” ifadelerini kullandı.
2020’de DeFi’nin 2023-2025 yılları arasında kitleselleşeceği öngörülmüş olsa da, günümüzde bu süreç oldukça sınırlı ilerliyor. DeFi’nin küresel sermaye piyasalarına entegre olabilmesi için, belirsizlikten hoşlanmayan *kurumsal yatırımcıların* güvenini kazanması şart. Özellikle fonlar, borsalar ve bankalar için tek bir arıza bile milyarlarca liralık *risk* yaratabileceğinden, işlemlerde *mükemmelliyet* ve *öngörülebilir hız* temel gereksinim haline geliyor.
Nordnes, *Solana(SOL)* gibi *hızlı ve tahmin edilebilir blokzincirlerin* kurumsal teknolojiye uygun örnekler sunduğunu belirtiyor. Ancak bu zincirlerin küçük yatırımcılar için yeterli görünse de, binlerce işlemi aynı anda yöneten kurumlar gözünde “tek bir hata bile ölümcül olabilir” dedi. Ona göre, kurumların aradığı unsur yalnızca hız değil, *kesinlik*. DeFi sistemlerinin merkeziyetsiz yapısı içinde bile *deterministik işlem yürütümü* mümkün olmalı.
Kurumsal yatırımın kripto ekosistemine akması için, DeFi projelerinin artık *spekülatif denemeler* değil, tam anlamıyla *altyapı çözümlerine* evrilmesi gerekiyor. Bu sistemlerin stres testinden geçebilecek kadar sağlam olması, doğrulayıcıların ise işlem gücüne değil, *aktif çalışma oranına* göre ödüllendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Böyle bir altyapı oluşursa, DeFi gerçek anlamda *kitlesel benimsemeye* geçebilir.
Nordnes, “DeFi artık getiri savaşlarından çıkıp altyapı savaşlarına giriyor” diyerek, bir sonraki döngünün kazananının *en yüksek getiriyi sunan* değil, *en sıkıcı ama en sağlam altyapıyı sağlayan* platform olacağını öngörüyor.
Geleceğin DeFi dünyasında asıl rekabet, sürpriz ödüller değil, herkesin güvenle kullanabileceği sistemler inşa etmek üzerine şekilleniyor.
Yorum 0