Bitcoin(BTC), 2024’te ABD tahvillerinin gerisinde kaldı: Yatırımcı güveni zayıflıyor

Kripto piyasalarında 2025 yılına yönelik yükseliş beklentileri devam ederken, Bitcoin(BTC) performans açısından ‘güvenli liman’ olarak bilinen ABD tahvillerinin gerisinde kaldı. Yılbaşından bu yana Bitcoin’in fiyatı yalnızca %8 oranında değer kazanabildi ve bu da getirisi neredeyse sıfıra yakın olan ABD devlet tahvillerinin bile gerisinde kaldığı anlamına geliyor.

ABD tahvilleri, piyasalarda en risksiz yatırım aracı olarak kabul ediliyor ve çoğu yatırımın karşılaştırma noktası olarak görülüyor. Bu durumda Bitcoin’in, riskli bir varlık kategorisinde yer almasına rağmen tahvillerden daha düşük getiri sunması, piyasa beklentilerindeki kararsızlığı ve yatırımcı güvenindeki sarsıntıyı açıkça gösteriyor. 4’ünde (yerel saatle) yayımlanan U.Today raporuna göre, yılın ilk döneminde ABD tahvillerini geride bırakan Bitcoin, ani fiyat düşüşleri nedeniyle bu kazanımların önemli bir kısmını geri verdi.

Kısa süre önce Bitcoin’in fiyatı 100 bin dolar psikolojik sınırının altına inerek yatırımcılar arasında panik yarattı. Bu keskin düşüş, geniş çaplı fon çıkışlarıyla eş zamanlı gerçekleşti. Aynı gün, Bitcoin spot ETF’lerinden toplam 578 milyon dolar değerinde para çıkışı yaşandı. Şu ana kadar ihraç edilen Bitcoin spot ETF’lerinin ortalama alış fiyatı yaklaşık 89.600 dolar seviyesinde bulunuyor. Bu da fiyat düşüşünün yatırımcılar açısından ciddi ‘değer kaybı’ anlamına geldiğini ortaya koyuyor.

Bitwise’ın yatırım direktörü Matt Hougan, şu anda piyasalarda ‘maksimum umutsuzluk’ havasının hâkim olduğunu vurguladı. Bununla birlikte Hougan, bu düzeltmenin yeni bir ‘kripto kışı’ başlatacağı görüşüne ise katılmıyor. Ona göre, yatırımcı duyguları zayıflamış olsa da temel yapıda bir bozulma söz konusu değil.

Bitcoin’in, risksiz kabul edilen ABD devlet tahvillerine kıyasla daha zayıf performans göstermesi ‘normal dışı’ bir tablo ortaya koyuyor ve bu durum, kripto paranın ana akım finans dünyasında kalıcı bir varlık haline gelmesi önündeki engelleri yeniden gündeme taşıyor. Kısa vadede ise, önemli destek seviyelerinin korunup korunamayacağı ile ETF'lere yönelik para giriş-çıkış hareketleri, piyasanın yönünü belirleyen temel etkenler olacak.