Ripple yöneticisi David Schwartz'tan Craig Wright'ın 'Satoshi' iddiasına sert tepki

Ripple’ın baş teknoloji sorumlusu David Schwartz, bir kez daha Craig Wright’ın “ben Satoshi Nakamoto’yum” iddialarına net bir şekilde karşı çıktı. Tartışmanın odağında yine hukuki tanımlar ve geçmiş mahkeme kararlarının yorumu vardı.

Wright, son günlerde paylaştığı bir blog yazısında kendisiyle ilgili sivil davalarda verilen “sahtekârlık(fraud)” kararlarının hukuken bağlayıcı olmadığını ve sadece görüş niteliğinde değerlendirilebileceğini öne sürdü. Bu iddia, yıllardır sürdürdüğü “Bitcoin(BTC) teknik dokümanının yazarı benim” söylemini desteklemek amacı taşıyordu. Ancak David Schwartz, bu yorumu hızla ve sert bir dille reddetti.

Schwartz, Wright’ın ‘sahtekârlık’ kavramını tamamen yanlış yorumladığını söyleyerek, “O, sahtekârlığın ne anlama geldiğini kökten hatalı anlıyor” ifadelerini kullandı. Schwartz’a göre bu tür iddialar, cezai değil sivil hukuka ait net kriterlerle değerlendirilir ve bu noktada mahkemelerin çok sayıda örnek karar verdiği biliniyor. Özellikle Wright’ın geçmişte mahkemeye sunduğu belgelerin sahte olduğunun ortaya çıkması, tutarsız yemin ifadeleri vermesi ve mahkemeyi yanıltma girişimleri, önceki yargı kayıtlarında geniş şekilde belgelenmişti. Gerçekten de, başta İngiltere olmak üzere birçok mahkeme, Wright’ın sunduğu belgelerin ‘uydurulmuş’ olduğuna hükmetti.

Kripto topluluğu açısından bu tartışma yeni değil. Wright, uzun zamandır Bitcoin Satoshi Vision(BSV) projesiyle birlikte hem hukuk zemininde hem de sosyal medyada bu iddiayı yeniden canlandırmaya çalışıyor. Ancak her defasında, mahkemeler söz konusu iddialar için yeterli hiçbir delil sunulmadığını belirtmişti. Mahkeme değerlendirmelerine göre, Wright’ın beyanları büyük ölçüde tutarsız ve belgeleri de kendi aleyhine sonuçlar veriyor.

Bu son çıkışla birlikte David Schwartz’ın açıklamaları bir kez daha gerçeğe dikkat çekmiş oldu. Uzmanlar, artık Wright’ın kendini Satoshi olarak konumlandırma çabasının hukuki açıdan hiçbir geçerliliği kalmadığını düşünüyor. Yargı sisteminin zaman içinde verdiği kararlar, bu iddianın gerçekte hiçbir temele dayanmadığını açıkça ortaya koyuyor.

Tüm bu gelişmeler sadece bireysel atışmalarla sınırlı değil. Kripto ekosistemi artık ‘doğrulanabilir gerçeklik’ temelinde hareket etmeye çalışıyor. Bu nedenle Ripple gibi etkili şirketlerin yanlış anlatımlara karşı sesini yükseltmesi, sektörün olgunlaştığının ve yanlış bilgilere karşı daha dirençli hale geldiğinin bir göstergesi sayılabilir.