Blokzincir ekosistemi bugüne kadar doğrulayıcılar, konsensüs mekanizmaları ve akıllı sözleşmeler yoluyla teknik olarak ‘dağıtık’ hale gelmeyi hedeflemişti. Ancak kısa süre önce yaşanan Cloudflare kesintisi, ‘gerçek anlamda dayanıklılık’ sağlanabilmesi için yalnızca temel zincire değil, aynı zamanda ‘ön yüz’ ve ‘depolama’ katmanlarının da dağıtık yapıda olması gerektiğini bir kez daha gösterdi.
EthStorage yetkilisi, yaşanan kesintiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Blokzincirin kendi içinde dağıtık olması önemli bir ön koşul, ancak bu tek başına yeterli değil" ifadelerini kullandı. Cointelegraph’a verdikleri röportajda, "Gerçek bir sistem dayanıklılığı sağlanmak isteniyorsa, tüm bileşenler yeniden tasarlanmalı" vurgusunu yapan yetkili, uzaktan prosedür çağrıları (RPC), alan adı sistemi (DNS), API, indeksleme ve veri depolama gibi tüm alanlarda da ‘dağıtık yapıların’ uygulanması gerektiğini belirtti.
Bu yorumlar, kısa süre önce Cloudflare’ın otomasyon sisteminde meydana gelen arıza nedeniyle bazı internet hizmetlerinin geniş çapta devre dışı kalmasının ardından geldi. Bu olay, merkezi yapının ‘tekil hata noktalarının (Single Point of Failure)’ sistem genelinde ne kadar büyük risk oluşturduğunu açıkça ortaya koydu. EthStorage, "Uçtan uca dağıtık yapı geliştirildiğinde, bir protokol tümden çalışmayı durdurmak yerine, yalnızca ilgili bölümde yalıtılmış bir hata yaşar" diyerek *tam kapsamlı dağıtıklığın* önemine dikkat çekti.
Söz konusu olay, blokzincir teknolojisinin *güvenlik ve sistem dayanıklılığı* gibi temel konularını yeniden gündeme taşıdı. Merkeziyetsiz çözümlerin yalnızca ağ katmanına değil, tüm Web3 teknoloji yığınına yayılarak uygulanması gerektiği yönündeki görüşlerin önümüzdeki dönemde daha da önem kazanacağı öngörülüyor.
Yorum 0