Blokzincir teknolojisinin gayrimenkul yatırım piyasasını dönüştürebileceği yönünde analizler ortaya çıktı.
Polygon'un CEO'su Marc Boiron, yakın zamanda Cointelegraph'a verdiği röportajda, gayrimenkul varlıklarının tokenizasyonunun yüksek işlem maliyetlerini ve likidite eksikliğini çözebileceğini vurguladı. Boiron, "Şu anda tüm gayrimenkuller düşük likiditeye sahip olduğu için belirli bir fiyat indirimi uygulanıyor" diyerek, "Tokenizasyon ile bu sorunu ortadan kaldırabilir ve daha yüksek bir değer yaratabiliriz" ifadelerini kullandı.
Tokenleştirilmiş gayrimenkuller, mevcut piyasa yapısında zorunlu görülen aracıları ortadan kaldırarak işlem maliyetlerini düşürebiliyor. Ayrıca, blokzincir tabanlı 'kısmi mülkiyet' kavramı sayesinde bireysel yatırımcılar küçük sermayelerle gayrimenkul yatırımı yapabiliyor ve ikincil piyasada aktif olarak alım satım gerçekleştirebiliyor.
Gerçek dünya örnekleri de ortaya çıkmaya başladı. Türkiye'nin İstanbul şehrinde devam eden 220 milyon dolar değerindeki Lumia Towers geliştirme projesi, Polygon'un blokzincir teknolojisi kullanılarak tokenleştirildi. İki yüksek kuleden oluşan bu proje, 300 konut ve ticari üniteyi içinde barındırıyor.
Boiron, "Gayrimenkul sektörünün geleceği on-chain sistemlerde" diyerek, "Ancak düzenleyici kurumların blokzincire ve kamuya açık dağıtılmış defter sistemlerine güven duyması gerekiyor" dedi.
Öte yandan, ABD'de tokenleştirilmiş ipotek alternatifleri sunan Quarter adlı girişim, konut mülkiyetine erişimi artırmaya katkı sağlıyor. Avrupa Birliği'nde ise Blocksquare, gayrimenkul tokenizasyonu için bir çerçeve oluşturuyor ve sektörün düzenleyici altyapısı giderek güçleniyor.
Birleşik Arap Emirlikleri(UAE) de bu alanda önemli adımlar atıyor. Tokinvest'in CEO'su Scott Thiel'e göre, yerel geliştiriciler mevcut finansal yapıya alternatif olarak tokenizasyonu ciddi şekilde değerlendiriyor. Ayrıca, Tether(USDT), gayrimenkul işlemlerinde USDT kullanımını teşvik etmek amacıyla Reelly Tech ile iş birliği başlattı.
Blokzincir teknolojisinin gayrimenkul piyasasında yaratacağı değişime yönelik ilgi giderek artarken, düzenleyici kurumların yaklaşımı ve yasal çerçevenin oluşturulması, sektörün gelecekteki büyümesini belirleyen temel unsurlar olacak.
Yorum 0