Bir kripto para girişimcisinin ailesinin Fransa’da kaçırılması olayı, fiziksel varlık sahiplerini hedef alan suçların ciddiyetini yeniden gündeme taşıdı. Kripto endüstrisine kadar ulaştığı görülen ‘fiziksel şiddet’ tehdidi, dijital varlık güvenliğine dair endişeleri artırıyor.
Olay, Fransa'nın Val-d'Oise bölgesinde meydana geldi. Kaçırılan kişi, Dubai’de yaşayan bir kripto para girişimcisinin babasıydı ve sokakta yürürken zorla alıkonulduğu bildirildi. Bu olay, Bitcoin(BTC) cüzdan hizmeti Casa'nın güvenlik şefi Jameson Lopp’ın altı yıldır yönettiği ‘fiziksel Bitcoin saldırıları’ veritabanında yer alan 225’ten fazla örnekten biri oldu. Lopp’ın analizine göre bu tür saldırılar, 2025 itibarıyla önceki yıla kıyasla %169 oranında arttı.
Benzer tehditler yalnızca kripto sektörüyle sınırlı değil. Altın tacirleri, lüks saat satıcıları ve nakit taşıma görevlileri uzun süredir benzer fiziksel risklere maruz kalmakta. Ancak son dönemde, ‘dijital varlıklar’ın da bireyleri hedef alan hırsızlıkların odağı haline gelmesi dikkat çekiyor.
Bu risklere karşılık olarak cüzdan teknolojileri de gelişiyor. Son zamanlarda ‘panik cüzdan’ olarak adlandırılan yeni bir teknoloji öne çıkıyor. Bu cüzdanlar, bir saldırı durumunda bakiyeleri gizleyebiliyor, sahte ekranlar gösterebiliyor ve biyometrik veriyi kullanarak yardım çağrısı gönderebiliyor. Ancak bu sistemlerin de kusursuz olmadığı söylenebilir. Lopp, Cointelegraph’a verdiği demeçte, “Panik cüzdanlar saldırganın psikolojisini tahmin etmek üstüne kurulu, bu da doğal olarak bir belirsizlik yaratıyor” yorumunda bulundu.
Lopp’ın değerlendirmesine göre, 'anahtarlıkla saldırı' anlamına gelen ‘wrench attack’ türü fiziksel zorlamalar, piyasa döngüleriyle doğrudan ilişkili. Özellikle boğa piyasası zamanlarında veya OTC yani borsa dışı işlemlerin yoğunlaştığı dönemlerde bu tür saldırılar artıyor. Bunun nedeni, büyük miktarda kripto varlığın borsa dışı süreçlerde el değiştirmesi. Ülke bazında bakıldığında, toplam vaka sayısında ABD öne çıksa da, nüfusa oranla bakıldığında Birleşik Arap Emirlikleri ve İzlanda gibi ülkelerde tehdit daha yüksek.
Ortaya çıkan bu tablo, teknik güvenliğin ötesinde, dijital varlıkların artık gerçek dünyadaki suçların hedefi olduğunu gözler önüne seriyor. Bu durum, sadece şifre güvenliği değil, fiziksel güvenlik ve psikolojik stratejilerin de yatırımcılar açısından ne kadar önemli hale geldiğini gösteriyor.
Yorum 0