Tether’ın Juventus hamlesi, Agnelli ailesinin vetosuna takıldı

Tether’ın Juventus’u Satın Alma Girişimi, Agnelli Ailesinin Sert Tepkisiyle Reddedildi

Agnelli ailesi, kontrol ettikleri varlık yönetim şirketi Exor aracılığıyla İtalyan devi Juventus’un satışını kesin bir dille reddederek Tether’ın çarpıcı satın alma hamlesinin önünü tamamen kapattı. Aile, kulüpteki %65,4’lük hâkim hisselerini elden çıkarma gibi bir planlarının olmadığını belirtti. Böylece Avrupa futbolunda en sıradışı satın alma girişimlerinden biri, en baştan başarısızlıkla sonuçlandı.

29’unda (yerel saatle) Exor, El Salvador merkezli kripto şirketi Tether’ın yaklaşık 10 milyar euroluk teklifini resmî bir açıklamayla geri çevirdi. Tether, bu teklifle tüm sahibi olunan hisseleri nakit olarak satın alıp, geri kalan hisseleri de halka açık alım teklifiyle toplamayı hedefliyordu. Ancak Exor bu teklifin tamamen ticari bir mantıkla değerlendirilemeyeceğini vurguladı.

Bu gelişmeye rağmen Juventus hisseleri haftanın ilk işlem gününde %12’yi aşan bir artış göstererek 2023 Kasım sonundan bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Yorum: Yatırımcıların Tether’ın teklif fiyatının mevcut piyasa değerine göre %21 primli olmasından etkilenmiş olabileceği düşünülüyor. Her ne kadar anlaşma gerçekleşmemiş olsa da, bu gelişmenin kulübün değerlemesine olumlu yansıdığı görülüyor.

Exor yönetim kurulu, Juventus’un sadece bir varlık değil, 100 yılı aşkın bir süredir Agnelli ailesinin mirası olduğunu vurguladı. “Bu kulüp sadece sportif başarı değil, bizim kültürel kimliğimizin bir parçası” ifadesiyle mülkün korunacağı mesajı verildi.

Tether CEO’su Paolo Ardoino, teklife verilen red kararı sonrası yaptığı açıklamada hayal kırıklığını dile getirdi ancak Juventus’a duyduğu manevi bağlılığa ve kulübe uzun vadeli sermaye gücü sağlama vizyonuna vurgu yaptı. Ardoino, “Çocukluğumda Juventus’u izleyerek sadakat ve sorumluluğu öğrendim” diyerek, kulüp için finansal istikrarın önemini yineledi.

Tether, Juventus İçindeki Gücünü Zaten Artırmış Durumda

Tether’ın satın alma girişimi başarısız olsa da şirket hâlihazırda Juventus üzerinde hatırı sayılır bir etki alanı kurmuş durumda. İlk olarak Şubat ayında hissedar olarak kulübe giren Tether, Nisan itibarıyla %10’un üzerinde paya sahip oldu. Daha sonra Ekim ayında şirketin yatırım müdür yardımcısı Zachary Lyons ile Francesco Garino Juventus yönetim kuruluna atanmayı başardı. Son olarak Garino’nun yönetimdeki pozisyonu yapılan genel kurulda resmiyet kazandı.

Yorum: Bu gelişmeler, Tether’ın sadece dışardan teklif sunan bir aktör değil; kulübün iç yönetiminde yer alan stratejik bir ortak olduğunu gösteriyor. Bu durum ileride dolaylı kontrol ya da ek hisse alımı gibi farklı planların devreye girebileceği ihtimalini gündemde tutuyor.

Kripto Paralar, Avrupa Futboluna Açılıyor

Tether, Amerikan doları ile 1:1 sabitlenen sabit kripto para birimi USDT’yi geliştiren şirket olarak öne çıkıyor. 2024 yılı sonunda yaklaşık 15 milyar dolarlık kâr açıklaması beklenen Tether, 183 milyar dolarlık piyasa değeriyle devler ligine katıldı. Şirketin toplam değerlemesi ise artık 500 milyar doları geçerek Mastercard, Netflix ve Samsung gibi markalarla karşılaştırılıyor.

Tether son dönemde kriptoyla ilgisiz gözüken alanlara da yatırımlarını yönlendiriyor. Altın rezervlerini artırmak, emtia bazlı finansman ve medya ile spor sektörlerine girmek bu stratejik adımlar arasında yer alıyor. Juventus hamlesi, yayın gelirleri ve futbol ekonomisinden faydalanma arzusunu ortaya koyuyor.

Bu alanda özel sermaye grupları da aktif. Örneğin Apollo Global Management, İspanyol kulübü Atletico Madrid’i satın alırken; RedBird Capital, 2022’de Milan’ı 1,2 milyar dolara aldı. OakTree Capital ise geçtiğimiz yıl Inter’i bünyesine kattı.

Kripto ve Spor: Dengeler Hâlâ Kurulmaya Çalışılıyor

Tether’ın futbol hamlesi, kripto sektörünün geleneksel spor dünyasına nüfuz etme çabasının bir parçası. Örneğin Paris Saint-Germain kulübü, Mayıs ayında Bitcoin(BTC)’i devlet tahvillerine alternatif bir rezerv varlık olarak benimsedi. Ayrıca 2024/25 sezonunda yapılan tüm spor sponsorluklarının %43’ü kripto veya dijital varlık alanında yapıldı. Bu, yıllık bazda %64’lük büyümeye işaret ediyor.

Ancak bu iş birliklerinin bazıları soru işaretleriyle de gündeme geliyor. FC Barcelona, Samoa merkezli bir blokzincir şirketiyle üç yıllık sponsorluk anlaşması yaptıktan kısa süre sonra, kamuoyunda oluşan güven sorunları nedeniyle bu şirketin çıkardığı FCB Token ile olan ilişkisini azaltmak zorunda kaldı.

Yorum: Juventus olayında da benzer bir tablo söz konusu. Kripto paraların sunduğu sermaye gücü cezbedici olsa da, geleneksel spor kuruluşları marka değerlerini korumak adına temkinli ve mesafeli durmayı tercih edebiliyor. Bu da sektörler arası iş birliğinin kültürel ve yapısal uyum gerektirdiğini bir kez daha gösteriyor.