Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

ABD Mahkemesi, Solana(SOL) Tabanlı Pump.fun Davasında MEV Mesajlarını Delil Saydı

ABD Mahkemesi, Solana(SOL) Tabanlı Pump.fun Davasında MEV Mesajlarını Delil Saydı / Tokenpost

ABD Mahkemesi, Solana Tabanlı Pump.fun Davasında İçeriden Sızdırılan Mesajları Delil Olarak Kabul Etti

Solana tabanlı meme coin işlem platformu Pump.fun hakkında açılan toplu davada, ABD'deki bir mahkemenin içeriden sızdırılan 5.000’den fazla özel mesaja dayanan yeni kanıtları kabul etmesiyle ‘maksimum çıkarılabilir değer’ (MEV) manipülasyonu iddiaları kripto sektöründe geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Bu mesajlar, geliştiriciler, alım satımcılar ve otomasyon botları arasında önceden belirlenmiş işlem sıralamaları yapıldığını öne sürerek dava sürecine kritik bir yön kazandırdı.

9 Aralık’ta (yerel saatle), New York Güney Bölge Mahkemesi Yargıcı Colleen McMahon, davacılar Michael Okafor, Diego Aguilar ve Kendal Canahan tarafından sunulan yeni delillerin kabulüne karar verdi. Hakim, bu mesajların daha önce sunulmamış olduklarını ve davacıların ‘iyi niyetli bir çaba’ sergilediklerini belirterek dava dosyasının güncellenmesini onayladı. Ancak mahkeme, şeffaflık gerekçesiyle bazı gizli belgelerin eklenmesi talebini reddetti.

Dava dosyasına göre Pump.fun, token’ları ‘adil dağıtım’ adı altında piyasaya sunarken, arka planda içeriden erişimi olan kullanıcılara öncü alım fırsatları tanıdı. Davacı taraf, bu yapının token fiyatlarının hızlıca yükseltilip, içeriden giren kişilerin erken çıkarak büyük karlar elde etmesine ve normal yatırımcıların ciddi zararlarla karşı karşıya kalmasına yol açtığını savunuyor.

MEV altyapısına sahip şirketler de hedefte

Bu dava yalnızca Pump.fun platformunu kapsamıyor. Zito Labs, Solana Vakfı ve Solana Labs dahil olmak üzere altyapı sağlayıcı şirketler ile bazı yöneticiler de davalılar arasında yer alıyor. Davacılar, Solana Labs’ın doğrulayıcı altyapısının blok içi işlem sırasını manipüle etmeyi mümkün kıldığını ve Zito Labs tarafından sunulan araçlarla bazı kişiler için işlem önceliği satın alınabildiğini iddia ediyor. Yani, teknik olarak adil görünse de bu sistemin temelinde içeriden kazanç sağlama düzeni olduğu öne sürülüyor.

Bu durumda, Pump.fun'ın ‘adil dağıtım’ söyleminin pazarlama stratejisinden ibaret olduğu, asıl amacın platformun hacim ve komisyon bazlı gelirlerini maksimize etmek olduğu iddia ediliyor.

MEV’ye yönelik hukuki sınav başlıyor

Pump.fun davası, MEV manipülasyonuna ilişkin hukuki sınırların daha önce test edildiği bir başka davayı da anımsatıyor. ABD'de Ethereum(ETH) üzerinden yapılan alım satım işlemlerinde MEV yöntemiyle yaklaşık 25 milyon dolarlık haksız kazanç sağlamakla suçlanan MIT mezunu iki kardeş hakkında geçen yıl açılan dava, jüri kararı çıkmaması nedeniyle beraatla sonuçlanmıştı. Yine de bu olay, Amerikan yargısının MEV gibi teknik araçlarla işlenen işlemleri ne ölçüde cezalandırabileceğine dair emsal teşkil etti.

Pump.fun’a karşı açılan toplu dava ise çok daha geniş bir kapsamda yürütülüyor. Mahkeme belgelerine göre, platform her gün on binlerce token üretimi gerçekleştiriyor ve bugüne kadar toplamda milyarlarca dolarlık işlem hacmi oluştu. Bu faaliyetlerden elde edilen gelir yaklaşık 722 milyon dolar seviyesinde değerlendirilirken, yatırımcıların toplam zararının 4 ila 5,5 milyar dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.

Adil İşlem İlkesi Kripto Dünyasında Sorgulanıyor

MEV, sadece teknik bir konu olarak görülmüyor. İşlem sıralama manipülasyonuyla yapılan ön alım (front-running) ya da ‘sandviç saldırıları’, sıradan kullanıcılar için dezavantajlı bir işlem ortamı yaratıyor. Nitekim hem Ethereum hem de Solana(SOL) ağlarında MEV botlarının blok boşluğunun önemli bölümünü işgal ettiği biliniyor. Bu da ağ üzerindeki ücretleri artırıyor, işlem deneyimini ve adaletini zedeliyor.

Bu davayla birlikte blokzincir altyapı sağlayıcılarının yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda ‘etik ve hukuki sorumluluk’ taşıyıp taşımadığı daha güçlü biçimde sorgulanıyor. Merkeziyetsizlik ilkesini temel alan blockchain sistemlerinin ardında, merkezi otoriteler kadar etkili yapıların bulunabildiği bir kez daha gözler önüne seriliyor. Yargı ve düzenleyici kurumların bu farkı nasıl anlamlandıracağı ise kripto dünyasında yeni dönemin çerçevesini belirleyebilir.

‘yorum’: Davanın sonucunun, merkeziyetsizlik iddiasıyla faaliyet gösteren projeler açısından önemli bir emsal oluşturabileceği düşünülüyor. Sadece ‘platform’ değil, onu besleyen altyapı firmaları ve doğrulayıcı sistemlerinin bile hukuki sorumluluk alabileceği bir çerçevenin inşa edilmesi mümkün olabilir. Bu da kripto piyasasında şeffaflık ve adillik taleplerini ciddi şekilde artıracaktır.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1