ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), kripto varlıkların güvenli şekilde saklanmasına yönelik açıklık getiren yeni yönergeler paylaştı. Blokzincir tabanlı tokenların çeşitlenmesiyle birlikte, özellikle ‘yasal saklama’ konusunda ortaya çıkan boşluklara netlik kazandırmak hedefleniyor. Yeni kurallar, aracı kurumların yani ‘broker-dealer’ların müşterilere ait kripto varlıkları nasıl saklaması gerektiğini ayrıntılı şekilde ortaya koyuyor.
SEC tarafından 24’ünde (yerel saatle) açıklanan bilgilere göre, kripto varlıklar da geleneksel finansal araçlar gibi ‘fiziksel’ şekilde saklanmalı. SEC’nin Piyasa ve Ticaret Departmanı, 15c3-3 numaralı yasa kapsamında müşteri varlıklarının korunmasına ilişkin uygulamaları özetleyen rehberde, özellikle tokenleştirilmiş menkul kıymetlere yani ‘menkul kıymet biçimindeki kripto varlıklara’ dikkat çekti.
Yönergeler, bir aracı kurumun ilgili kripto varlıklara doğrudan erişim sağlaması ve onları transfer edebilecek yetkiye sahip olması halinde, bu varlıkların ‘fiziki saklama’ kapsamında değerlendirilebileceğini belirtiyor. SEC sözcüleri bu durumun “kripto varlığın kayıtlı olduğu blokzincire doğrudan erişim” yoluyla mümkün olabileceğini vurguladı.
Ancak sadece erişim yetkisi yeterli sayılmıyor. SEC, brokerların ilgili blokzincir ağlarının güvenliğini ve operasyonel dayanıklılığını da mutlaka analiz etmesi gerektiğini ifade etti. Yeni standartlara göre, blokzincir tabanlı sistemlerin potansiyel güvenlik açıkları, hack riski, uygunsuz erişim veya ağ saldırıları gibi tehlikelerin değerlendirmesi şart kılınıyor. Ayrıca kişisel anahtarların sadece yetkililerce erişilebilir olması, üçüncü şahıslar dahil kimseye yetkisiz transfer izni verilmemesi gerekiyor.
SEC, bu kılavuzla birlikte, brokerların sadece iç politika oluşturmakla kalmayıp, bu sistemlerin gerçekten işe yarar şekilde tasarlandığını da ispatlamaları gerektiğini belirtti. Yani pratikte uygulanabilir ve denetlenebilir kontrol mekanizmaları şart.
Diğer yandan, teknik olarak bir broker ilgili varlığa izole şekilde erişebiliyor olsa dahi, eğer bu varlık bir güvenlik açığı barındıran ya da operasyonda kırılgan bir blokzincirde bulunuyorsa, SEC buna ‘yasal saklama’ statüsü tanımıyor. Bu durumda varlıkların müşteriler adına tutulduğunun kabul edilmemesi, aracı kurumun müşterilerine zarar verebileceği anlamına geliyor. Bu da brokerların hangi kripto paraları hangi altyapılarda saklayacağı konusunda çok daha temkinli davranması gerektiğini ortaya koyuyor.
Bu yeni rehber, SEC’nin kripto alanındaki regülasyon çabalarının bir devamı niteliğinde görülüyor. Geçtiğimiz ay kurum, bireysel yatırımcıları hedef alan ayrı bir varlık saklama yönergesi yayımlamış ve bu alandaki kuralları güncellemeye devam edeceğinin sinyalini vermişti. Ayrıca SEC, ilerleyen dönemde ‘tokenlaştırma’ temelli bir piyasa yapısının önünü açacak yasal iyileştirmeler üzerinde çalışıyor.
SEC Komiseri Paul Atkins, “Blokzincir teknolojisi ve tokenlaştırma, sermaye piyasalarında kalıcı değişiklik yaratma potansiyeline sahip. Regülasyon esnekliği sağlayacak yeni koşulları 2026'dan itibaren devreye alabiliriz” dedi. Bu yaklaşım, kripto girişimlerine yeni bir ivme kazandırabilir.
Özetle SEC, bu açıklamalarla beraber kurumsal yatırımcıların kripto varlık piyasasına daha güvenli şekilde dahil olabilmesini hedefliyor. Bu da potansiyel olarak daha fazla geleneksel finans kuruluşunun sektöre katılmasını sağlayabilir. Yorum: Bu tür düzenlemeler, kripto piyasasıyla geleneksel finansal sistemler arasında köprü kurarak, kripto alanının kurumlarca benimsenmesine zemin hazırlıyor. Bu sayede piyasa daha güvenli, istikrarlı ve sürdürülebilir hale gelebilir.
Yorum 0