2026’da kripto para sektörünün büyümesinde ‘itici güç’ olarak karşımıza çıkacak başlıca alanlar arasında sabit coinler, gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenlaştırılması ve yapay zeka teknolojileri öne çıkıyor. Hindistan merkezli kripto yatırım platformu Mudrex’in CEO’su Edul Patel, Bloomberg India’ya verdiği röportajda bu eğilimlerin hem teknolojik gelişmeler hem de artan piyasa ihtiyaçlarıyla desteklendiğini vurguladı.
Özellikle sabit coinler konusunda Patel, bu alanı “en güçlü büyüme segmenti” olarak tanımladı. Uluslararası ödemelerde sabit coinlerin sağlayabileceği dönüşüme dikkat çeken Patel, Hindistan’ın yılda yaklaşık 135 milyar dolar tutarında yurtdışından havale alan bir ülke olduğunu ve bu meblağın yaklaşık 10 milyar dolarlık kısmının aracı kurum ücretleri ile gecikmelerden dolayı kaybolduğunu belirtti. Bu noktada sabit coin tabanlı sistemlerin ‘anlık’ transfer ve düşük işlem maliyeti sayesinde ‘yapısal rekabet avantajı’ sağladığını ifade etti.
Gerçek dünya varlıklarının dijitalleştirilerek blokzincire aktarılması, yani RWA tokenlaştırması da önemli bir diğer başlık. Patel, gayrimenkul, altyapı yatırımları ve emtia gibi daha önce bireysel yatırımcı erişiminin sınırlı olduğu alanlarda tokenlaştırma işlemiyle ‘yeni yatırımcıların’ önünün açılabileceğini dile getirdi. Dubai’deki tokenlaştırılmış para piyasası fonları ve Hindistan'ın Maharaştra eyaletinde başlatılan yaklaşık 50 trilyon rupilik toprak dijitalleştirme hamlesi bu sürecin ivme kazandığını ortaya koyuyor. “Mevzuat net oldukça RWA tokenlaştırması, blokzincirin en önemli kullanım alanlarından biri haline gelebilir” yorumunu yapan Patel, düzenleyici çerçevenin önemini bir kez daha vurguladı.
Özellikle gelişmekte olan pazarlardaki potansiyeli değerlendiren Patel, Hindistan’da kripto endüstrisinin önemli ölçüde olgunlaştığını ancak hala düzenleme eksikliği yaşandığını söyledi. Uygun yasal çerçevelerin oluşturulması halinde ülkenin kripto para ‘benimsenmesi’ açısından lider konuma gelebileceğini belirtti.
Yatırımcı davranışları da değişim gösteriyor. Patel, Z kuşağı ve bireysel yatırımcıların kısa vadeli kâr beklentilerinden ziyade, ‘gerçek kullanım alanı’ olan projelere, şeffaflığa ve ‘net token ekonomisine (tokenomics)’ sahip sistemlere daha fazla önem verdiği görüşünü paylaştı. Bu eğilim, merkeziyetsiz finans(DeFi), blockchain tabanlı oyunlar, internetin geleceği (web3) ve yapay zeka ile blokzincirin kesişiminde yer alan yeni projelerde açıkça görülüyor.
Teknoloji tarafında ise özellikle yapay zekanın blokzincir uygulamalarıyla entegrasyonu destekleniyor. Patel, AI tabanlı sistemlerin dolandırıcılık tespiti, risk kontrolü ve mevzuata uyumluluk süreçlerinde ‘etkili bir araç’ haline geldiğini ve blokzincirin şeffaflık yapısı ile birleştiğinde bu araçların çok daha güçlü olacağını savunuyor. Böylece ‘gerçek zamanlı’ güvenlik izleme ve tehdit analizi mümkün hale gelebilir.
Öte yandan, merkeziyetsiz borsalar(DEX) konusuna da değinen Patel, kullanıcı deneyimi ve on-chain likiditenin iyileşmesiyle birlikte DEX’lerin 2026’da ‘kripto pazarındaki büyümenin temel aktörlerinden biri’ olabileceğini söyledi. Bununla birlikte piyasanın olgunlaşmasına rağmen ‘güvenlik açıkları’ ve yüksek volatilite gibi risklerin devam ettiğini belirten Patel, yatırımcıların platform seçerken güvenlik ve regülasyon konularına dikkatle yaklaşmaları gerektiğini ifade etti. Ayrıca ekonomik belirsizliklere karşı otomatik alım stratejileri gibi yenilikçi yaklaşımlar sayesinde riskin dengelenebileceğini kaydetti.
Yorum 0