Ethereum(ETH) ve Ripple(XRP) ETF’lerine rekor giriş: Kurumsal ilgi geri mi dönüyor?

Ethereum(ETH) spot borsa yatırım fonları (ETF), yedi gün üst üste yaşanan sermaye çıkışını sona erdirerek güçlü bir toparlanma gösterdi. Aynı gün Ripple(XRP) ETF'leri de Aralık ayı boyunca görülen en büyük günlük ‘net giriş’ miktarını kaydederek yükseliş ivmesini sürdürdü. Kripto para piyasasında ETF’lere yönelik fon hareketleri, yatırımcı hissiyatını anlamanın en önemli göstergelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Kripto veri analiz şirketi SoSoValue’ye göre, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki spot Ethereum ETF’ler, 24’ünde yalnızca bir günde 8,46 milyon dolar (yaklaşık 1,25 milyar TL) tutarında net giriş kaydetti. Bu, Aralık ayının şimdiye kadar ki en büyük tek günlük sermaye girişi oldu. Geçtiğimiz hafta Ethereum ETF’lerinden 700 milyon dolar (yaklaşık 10,4 milyar TL) üzerinde bir çıkış yaşanmıştı. Bu da piyasada ciddi bir ‘satış baskısı’ oluştuğuna işaret ediyordu. Ancak son giriş, bu durumun geçici değil yapısal bir dönüşüm olabileceğini gösteriyor. Şu ana kadar Ethereum ETF’lerine giren toplam fon miktarı yaklaşık 12,5 milyar dolar (yaklaşık 185 milyar TL) seviyesine ulaşarak kurumsal ilginin hâlâ güçlü olduğunu ortaya koydu.

Aynı gün XRP ETF’lerine 43,9 milyon dolar (yaklaşık 650 milyon TL) net giriş oldu. Bu, Aralık ayı içerisinde bir ETF’ye gerçekleşen en büyük günlük giriş olarak kayıtlara geçti. XRP ETF’leri piyasaya sürüldükten sonra herhangi bir günde net çıkış yaşamamış olması da dikkat çekici. Toplam net giriş miktarı ise şu an 1,1 milyar dolar (yaklaşık 16,3 milyar TL) seviyesine ulaştı. Her ne kadar Ethereum ETF’lerine nazaran işlem hacmi daha küçük olsa da, XRP’ye yönelik yatırımcı ilgisi giderek artıyor. Bu durum, Ripple’ın kısa vadeli spekülasyon aracı olmaktan çıkıp ‘varlık pozisyonlama’ stratejisinin temel taşlarından biri haline geldiğine işaret ediyor.

Diğer yandan Bitcoin(BTC) tarafında dikkat çeken bir gelişme oldu. Bitcoin ağının işlem gücünü temsil eden ‘hashrate’, geçen aya göre %4 düşüş yaşadı. VanEck stratejistleri, bu gerilemenin Çin’deki bazı madencilerin ani şekilde faaliyeti durdurmasından kaynaklandığını belirtiyor. İlginçtir ki daha önceki dönemlerde de benzer madenci çekilmelerinin ardından Bitcoin fiyatlarının yükseldiği görülmüştü. VanEck’in kripto varlık yöneticisi Matt Sigel ve baş analist Patrick Bush’un hazırladığı raporda, “Hashrate düşüşlerinin ardından Bitcoin getirilerinin ortalama %65 ihtimalle pozitif olduğu önceki örneklerle doğrulanmıştır” denildi. Yani madencilerin piyasadan çekilmesi, kimi zaman fiyat yükselişinin ilk işareti olarak algılanabilir.

Bu gelişmelere paralel olarak geleneksel finansın devlerinden JP Morgan Chase(JPM), kurumsal müşterilere yönelik kripto para işlem hizmeti sunmayı değerlendiriyor. Bloomberg’in 24’ündeki haberine göre, bu hizmet henüz geliştirme aşamasında ve hem spot varlıklar hem de türev ürünleri kapsayan bir portföy yapılandırması mümkün olabilir. Bu girişimin, Amerika’daki kripto düzenleyici ortamının daha ‘olumlu’ bir yöne evrilmesiyle bağlantılı olduğu düşünülüyor.

Başkan Trump döneminde gündeme gelip onaylanan stablecoin ödeme yasa tasarısı ile GENIUS yasa teklifi, sektöre daha net hukuki çerçeve sağladı ve kripto paraları regülasyon içindeki resmi varlıklar haline getirme sürecini hızlandırdı. Bu bağlamda, Strike CEO’su Jack Mallers daha önce JP Morgan’ın kendi hesabını gerekçe göstermeden kapattığını ifade ederek tepki göstermişti. Ancak bankanın CEO’su Jamie Dimon, "​​Müşterilerimizi siyasi görüş ya da dini inançlarına göre dışlamıyoruz" diyerek bu eleştiriyi reddetmişti.

yorum: Ethereum ve XRP ETF’lerine yönelik bu güçlü girişler, piyasada kurumsal yatırımcıların yeniden güven kazanmaya başladığını gösteriyor olabilir. Özellikle XRP’nin ‘bir gün bile’ net çıkış yaşamamış olması önemli bir sinyal. Bitcoin’deki hashrate düşüşü de teknik analizciler ve zincir üstü gözlemciler için potansiyel bir yükseliş habercisi olarak okunabilir. Öte yandan, JP Morgan gibi büyük oyuncuların sektöre yaklaşımı, kripto paraların artık tamamen dışlanamayacak bir yatırım sınıfı haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor.