Trump, ABD’yi kripto para alanında küresel bir merkez haline getirme niyetini açıkladı. Öte yandan, Avrupa Birliği’nin MiCA düzenlemeleri ise bu alanda küresel bir yön belirleyici unsur olarak ön plana çıkıyor.
Trump, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) ABD’yi ‘kripto paranın dünya başkenti’ yapma vizyonunu anlatarak sektör için daha dostane bir politika benimseyeceğini gösterdi. Bu açıklamalar, ABD’nin daha net bir düzenleyici çerçeve oluşturabileceğine işaret etse de, şu an için yalnızca sınırlı adımlar atılmış durumda ve kapsamlı bir mevzuat henüz şekillenmiş değil.
Buna karşılık, Avrupa Birliği 30 Aralık 2024’te yürürlüğe giren MiCA ile geniş kapsamlı bir kripto para düzenleme çerçevesi oluşturdu. MiCA, piyasanın ‘şeffaflığını’ ve ‘istikrarını’ sağlamayı amaçlarken, AB içinde faaliyet gösterecek şirketlerin lisans almasını zorunlu kılıyor. Ayrıca, MiCA yalnızca finansal hizmetler sektörüne yönelik mevcut mevzuatları değil, kripto varlıklarla ilgili yeni riskleri de kapsayacak şekilde geniş bir düzenleme alanı sunuyor.
Ancak, bazı çevreler MiCA’nın ‘aşırı katı’ bir düzenleme olması nedeniyle sektördeki yenilikçiliği baskılayabileceğini düşünüyor. Özellikle küçük ölçekli girişimler, yüksek uyum maliyetleri nedeniyle rekabet açısından dezavantajlı duruma düşebilir. Bu yüzden bazı şirketler, daha esnek regülasyonların olduğu ABD gibi bölgelere taşınmayı düşünebilir. Bununla beraber, net kuralların uzun vadede sektörün güvenilirliğini artıracağı görüşü de yaygın.
Diğer yandan Trump’ın yaklaşımı, hızlı sonuç almayı hedeflese de, halen kapsamlı bir düzenleyici çerçevenin eksikliğini barındırıyor. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) daha açık bir yasal yol haritası sunmaması halinde, piyasada ‘kısa vadeli iyimserliğin’ yanı sıra ‘uzun vadeli belirsizliğin’ sürmesi olası.
Sonuç olarak, kripto para sektöründe liderliği hangi tarafın ele geçireceği düzenlemelerin netliği ve uygulanabilirliğine bağlı olacak. ABD, Trump’ın hamleleriyle kısa vadede ilgi çekerken, MiCA ile hareket eden AB uzun vadede daha istikrarlı bir çerçeve sunarak rekabet avantajı sağlayabilir.
Yorum 0