ABD makamlarının Çin menşeli kripto para madencilik ekipmanlarına yönelik düzenlemeleri gevşetmesi, sektörde bir nebze rahatlama sağladı. Geçtiğimiz yılın sonlarından itibaren gümrükte bekletilen binlerce madencilik cihazının bir kısmının serbest bırakılması, madencilik sektöründe gerilimin kısmen azalmasına yol açtı.
Reuters’in haberine göre, ABD Gümrük ve Sınır Koruma Birimi(CBP), son dönemde Çin’den ithal edilen bazı kripto para madencilik cihazlarının tutulmasını sona erdirmeye başladı. Konuya ilişkin açıklama yapan madencilik ekipmanı aracı şirketi Synteq Digital’in CEO’su Taras Kulyk, "Şimdiye kadar binlerce cihaz serbest bırakıldı ancak hâlâ yaklaşık 10 bin cihaz limanlarda bekletiliyor" dedi. Bu tür kısıtlamaların çeşitli düzenleyici belirsizlikler ve iç tartışmalar nedeniyle uygulandığı düşünülse de bazı uzmanlara göre ABD makamları, sektörü sıkı kontrol altında tutmayı amaçlıyor.
Madencilik ekipmanlarına yönelik bu sınırlamaların ana nedeni, cihazların radyo frekansı yayma potansiyeli ve ithalat düzenlemeleriyle ilgili olası ihlaller olarak gösteriliyor. Özellikle Bitmain’in Antminer, MicroBT ve Canaan ürünleri yoğun inceleme altına alınmış durumda. Ayrıca, bazı cihazların Çin merkezli yarı iletken şirketi Sophgo’nun çiplerini içerdiği belirtiliyor. Sophgo, Tayvanlı TSMC aracılığıyla ABD tarafından yaptırım uygulanan Huawei ile iş yaptığı gerekçesiyle daha önce yaptırımlara tabi tutulmuştu.
Luxor Technology’nin operasyon direktörü Ethan Vera, "Birkaç sevkiyatın serbest bırakılmasına rağmen büyük bir kısmı hâlâ bekletiliyor. Radyo frekansı yayılımı ile ilgili kaygıların önemli bir temele dayandığını düşünmüyoruz" şeklinde konuştu. ABD ile Çin arasındaki ticari gerilim devam ederken, teknoloji ithalat ve ihracatına yönelik kısıtlamalar da giderek sertleşiyor. Bu da madencilik cihazlarının gelecekte nasıl işleme alınacağı konusunda belirsizliğe yol açıyor.
Bazı ekipmanların serbest bırakılması, kripto para madencileri için olumlu bir sinyal olarak görülebilir. Ancak limanlarda hala binlerce cihazın bekletildiği göz önüne alındığında, bu gelişmenin düzenleyici ortamda köklü bir değişikliğin habercisi mi yoksa yalnızca geçici bir gevşeme mi olduğu konusunda soru işaretleri sürüyor.
Yorum 0