Chainlink Kurucusundan ABD’ye Uyarı: Tokenleştirilmiş Varlıklarda Rekabeti Kaybetmeyin!

Chainlink kurucu ortağı Sergey Nazarov, Amerika Birleşik Devletleri’nin tokenleştirilmiş gerçek dünya varlıkları(RWA) alanında rekabet gücünü koruması gerektiğine dikkat çekti.

New York’ta düzenlenen Dijital Varlık Zirvesi’nde Cointelegraph’a konuşan Nazarov, "Blokzincir, küresel bir fenomen ve açık kaynaklı bir teknoloji olarak büyüyor. Bu, önceki teknolojik yeniliklerden farklı bir gelişim sürecine sahip" dedi. ABD’nin internet altyapısını erken inşa etmesi sayesinde e-ticaret alanında 5 ila 10 yıllık bir avantaj elde ettiğini belirten Nazarov, dijital finans çağında ise böyle bir avantajın söz konusu olmayacağını ifade etti.

ABD’nin güçlü bir iç pazara ve güvenilir finansal varlıklar yaratma kapasitesine sahip olduğunu belirten Nazarov, "Şu an hem yürütme hem de yasama organları bu unsurların önemini kavramaya başlıyor" dedi. Ayrıca tokenleştirilmiş gerçek dünya varlıkları piyasasının önümüzdeki birkaç yıl içinde 100 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşabileceğini öngördü.

RWA.xyz verilerine göre, stablecoinler hariç olmak üzere tokenleştirilmiş gerçek dünya varlıklarının toplam değeri 2025 yılında 18,8 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. Bu miktarın 12,2 milyar dolardan fazlası, tokenleştirilmiş özel kredi ürünlerine ait.

Varlık tokenleştirme, geleneksel olarak düşük likiditeye sahip olan gayrimenkul gibi varlık sınıflarının daha kolay alım satımına imkân tanıyarak ‘likidite indirimini’ ortadan kaldırabilir. Polygon CEO’su Marc Boiron, geçtiğimiz şubat ayında gayrimenkul tokenleştirmenin mülkiyetin daha küçük birimlere ayrılmasını, aracılık maliyetlerinin azaltılmasını ve mutabakat süreçlerinin daha uygun maliyetli hale getirilmesini sağlayacağını öne sürmüştü.

Bu değişim, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde de görülmeye başlandı. Türkiye’de 300 konuttan oluşan karma ticari gayrimenkul projesi ‘Lumia Towers’, Polygon teknolojisi ile tokenleştirildi. Öte yandan, dünyanın en hareketli gayrimenkul piyasalarından biri olan Birleşik Arap Emirlikleri’nde net bir dijital varlık regülasyon çerçevesi oluşturulmuş durumda. Bu da kurumsal yatırımcılar ve geliştiricilerin fonlama modellerini yeniden şekillendirmek için tokenleştirmeye yönelmelerini sağlıyor.