Bitcoin(BTC) geçen ay sonunda yüzde 7 değer kaybederek kısa vadede 82.000 dolar seviyelerine kadar gerilese de, birçok uzman bu düşüşün *geçici* bir düzeltme olduğunu düşünüyor. Küresel merkez bankalarının likiditeyi artırma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çeken analistler, mevcut fiyat zayıflığının, ilerde yeni *tüm zamanların en yüksek seviyelerine* ulaşmak için bir *hazırlık süreci* olabileceğini vurguluyor. BTC’nin kısa vadede 65.000 dolara kadar gerileyebileceği yönündeki tahminlere rağmen, genel *makroekonomik tablo*nun kripto para piyasası açısından olumlu bir zemine işaret ettiği belirtiliyor.
Piyasa analiz platformu B2V Kripto’nun kurucusu Alexandre Bassahli, ABD hükümetinin stratejik Bitcoin rezervi oluşturma kararına benzer şekilde kurumsal benimsenmenin genişlemeye devam ettiğini belirtti. Bassahli’ye göre şu anda Bitcoin piyasası, “erken büyüme evresi” içinde yer alıyor. Bassahli, “Burada esas kritik olan şey, BTC fiyatının tam dip noktası değil, kurumsal kabul ve yapısal büyümeye yönelik eğilim” diyerek sürecin önemine işaret etti. Ayrıca, *100 trilyon dolarlık* tahvil piyasası ile karşılaştırıldığında BlackRock’ın başlattığı 1 milyar dolarlık BUIDL fonunun ufak görünebileceğini ama yine de kurumsal sermayenin yönünü gösteren güçlü bir gösterge olduğunu savundu.
Bu toparlanma söylemi, küresel ekonomik gelişmelerle paralellik gösteriyor. Hisse senedi piyasaları, enflasyonun hafiflemesi ve buna bağlı olarak merkez bankalarının faiz indirimine gideceği beklentilerini fiyatlamaya başladı. CME FedWatch’a göre, piyasalar Temmuz sonuna kadar ABD Merkez Bankası’nın(Fed) faiz oranlarını yüzde 4’ün altına çekme ihtimalini yüzde 50 olarak görüyor. Bir ay önce bu olasılık yüzde 46 seviyesindeydi.
Kısa vadede olumsuz sinyaller de gündemde. 28’inde Bitcoin spot ETF pazarında, yaklaşık 93 milyon dolar (yaklaşık 1.36 trilyon Kore wonu) değerinde para çıkışı oldu. Bu durum, kurumsal yatırımcıların ekonomik durgunluk riskine karşı hassasiyetini ortaya koydu. Aynı gün *güvenli liman* olan altının ons başına fiyatı ilk kez 3.087 dolara ulaşarak yükseldi ve bu da dijital altın olarak gözüken Bitcoin’in gerçek değerini sorgulatan yorumlara neden oldu.
Tüm bu gelişmelere rağmen Bassahli ve benzeri uzmanlar, Bitcoin’deki kısa vadeli düşüşün temel değere zarar vermediği görüşünde birleşiyor. Bassahli, “Mevzuat değişiklikleri, kullanıcı dostu ürünlerin devreye girmesine yol açıyor ve bu da 2025’i bir sıçrama yılı yerine bir temel oluşturma yılı haline getiriyor” dedi. Politik belirsizliklerin azalması ve yeniden likiditenin sisteme girmesi durumunda, yatırımcıların *riskli varlıklar* tercihi artabilir ve bu da Bitcoin için pozitif bir gelişme olabilir.
Araştırma şirketi 3F Research’ün CEO’su Warren Pies da, ABD hükümetinin gümrük vergisi politikasını yumuşatması halinde yatırımcı güveninin geri gelebileceğini ve S&P500 endeksinin mart ayındaki dip seviyesini koruyabileceğini ifade etti. Bu tür *gümrük yumuşatmaları* ve *likidite artırıcı adımlar*ın, Bitcoin gibi makroekonomik değişkenlere duyarlı varlık sınıfları için olumlu etkiler doğurabileceği düşünülüyor.
Özetlemek gerekirse, mevcut Bitcoin fiyat düşüşü uzmanlara göre korkuya bağlı geçici bir düzeltme niteliğinde ve Bitcoin’in uzun vadeli büyüme hikayesini zedelemiyor. Merkez bankalarının politikaları, ABD hükümetinin Bitcoin rezerv politikası ve kurumsal para girişleri dikkate alındığında, Bitcoin’in yeniden güçlü bir yükseliş evresine girmesi beklentisi ağırlık kazanıyor.
Yorum 0