Kripto para dünyasında *stabil kripto paralar* (stablecoin) etrafında büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Mart ayında en az beş yeni stabil kripto para projesi duyurulurken, hem büyük finans kuruluşları hem de bazı ABD eyalet yönetimleri bu alana giriş yapmaya başladı. Yeni gelen bu projeler, mevcut ödeme sistemlerini dönüştürme potansiyelleri nedeniyle sektör genelinde dikkat çekiyor.
Stabil kripto paralar, Amerikan doları ve euro gibi *resmi itibari para birimlerinin* değerini dijital ortamda temsil eden kripto varlıklardır. Piyasa dalgalanmasına karşı bir sığınak olmanın yanı sıra, hızlı ve düşük maliyetli ödeme altyapısı sağladıkları için geniş bir kullanım alanına sahiptir. Son dönemde bu alana gösterilen ilgi sadece PayPal ve Venmo gibi ödeme platformlarıyla sınırlı kalmadı; JPMorgan Chase(JPM) ve Bank of America(BAC) gibi dev finans kuruluşları da kendi stabil kripto para çözümlerini geliştirmeye başladı. Bu gelişme, şirket tabanlı yeni bir finansal ekosistemin temellerinin atıldığını gösteriyor.
Bu hareketlilik ortamında, Boston merkezli dev fon yönetim şirketi Fidelity(FNCLX), mayıs ayında Ethereum(ETH) tabanlı bir stabil kripto para çıkarmaya hazırlanıyor. 1,95 kentilyon TL civarında varlık yöneten şirketin bu hamlesi, kurumsal sermayenin *blokzincir* finans dünyasına resmen adım attığı şeklinde yorumlanıyor. Fidelity’nin stabil kripto parası, kurumun tokenize edilmiş hazine bono fonlarıyla doğrudan entegre çalışacak ve özellikle ABD'nin doğu yakasında blokzincir tabanlı finans uygulamalarının yaygınlaşmasını hızlandıracak.
Başkan Trump ile bağlantılı olduğu bilinen blokzincir projesi WLFI ise, Ethereum(ETH) ve BNB Smart Chain(BNB) üzerinde eş zamanlı olarak ‘USD1’ isimli dolar bazlı stabil kripto parasını piyasaya sürdü. Bu proje, Trump’ın kripto dostu politikalarıyla doğrudan örtüşüyor. Binance CEO’su Changpeng Zhao(CZ), akıllı sözleşmelerin yayına alındığını bizzat duyurarak projeye olan dikkatleri üzerine çekti. Ayrıca, bu girişim ABD Kongresi’nde mart ayı içerisinde tartışılmaya başlanan ve stabil kripto paralar için çerçeve oluşturmayı amaçlayan GENIUS yasa tasarısına da zemin hazırlamış durumda.
Kamu sektöründe de benzer bir hareketlilik gözleniyor. Wyoming eyaleti, temmuz ayında ABD’de bir kamu kurumu tarafından ilk defa 1:1 oranında dolara sabitlenmiş bir dijital para birimini resmen piyasaya süreceğini açıkladı. Eyalet Valisi Mark Gordon, “Büyük bankalar halen çekimser ama biz zaten hazırız” diyerek düzenleyici hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Geçmişte Limited Şirket (LLC) modelini ilk uygulayan eyalet olan Wyoming, hızla dijital varlıklar alanında bir merkez haline geliyor.
Teksas’ta ise Vantage Bank, Wyoming merkezli blokzincir girişimi Custodia ile iş birliği yaparak "Avit" adlı banka destekli yeni bir stabil kripto para çıkardı. Ethereum(ETH) ağı üzerine kurulan bu dijital varlık, ABD’de kamuya açık blokzincirlerde düzenleyici standartlara uygun şekilde piyasaya sunulan ilk örnek olarak lanse edildi. Bu gelişme, geleneksel finans ile açık blokzincir ekosistemleri arasındaki *bağlantıyı* sağlamlaştıran önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Bu yeni dalga, ABD sınırlarını da aşarak Latin Amerika’ya ulaştı. Meksika’nın önde gelen kripto hizmet sağlayıcısı Bitso, yeni kurduğu iştiraki Juno aracılığıyla Meksika pesosuna endeksli stabil kripto parası ‘MXNB’yi piyasaya sürdü. Şirkete göre son bir yılda stabil kripto para kullanımı %9 artış gösterdi. Daha önce Tether(USDT) gibi varlıklar üzerinden peso bağlantılı çözümler denenmiş olsa da, Bitso’nun bu ürünle kendi markası altında tamamen yeni bir yaklaşım getirdiği belirtiliyor. Bu gelişme, *sınır ötesi ödeme* teknolojilerinde önemli bir ivme kazandırabilir.
Sektör uzmanları, yaşanan bu yoğun stabil kripto para hamlelerini geçici bir trend olarak değil, finansal egemenlik ve teknoloji adaptasyonunun kaçınılmaz bir ilerleyişi olarak değerlendiriyor. Trump yönetiminin destekleyici politikaları, borsalar ve varlık şirketlerinin aktif katılımı, eyalet yönetimlerinin düzenleyici inisiyatifleriyle birleşince, dijital para birimleri artık para politikası gücü ve ekonomik güvenliğin bir unsuru olarak *ulusal çıkarları* doğrudan etkileyen teknolojik bir araca dönüşüyor.
Yorum 0