Dünyanın en büyük varlık yönetim şirketi BlackRock’un CEO’su Larry Fink, Amerika’nın kontrolsüz borç yükünün devam etmesi halinde, doların küresel rezerv para statüsünün Bitcoin(BTC) gibi merkeziyetsiz dijital varlıklar tarafından tehdit altına girebileceği uyarısında bulundu.
31 Mart’ta yayınlanan yeni yıl mesajında Fink, ABD’nin kamu borcunun artık gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) artışının üç katı hızla büyüdüğünü vurgulayarak, bu gidişatın ülkenin küresel itibarını zedeleyebileceğini ve dolara olan güveni sarsabileceğini söyledi. “Bitcoin’in doları yerinden edebilme ihtimali” üzerine görüş bildiren Fink, küresel yatırımcıların güvenli liman arayışına girdiği bu dönemde dijital varlıkların alternatif seçenek olarak öne çıkabileceğini belirtti.
Fink ayrıca, şirketinin yayımladığı bir rapor aracılığıyla merkeziyetsiz finans (DeFi) sistemlerinin potansiyeline dikkat çekerek dijital varlıkların öneminin giderek artacağını vurguladı. “Ben dijital varlık karşıtı değilim” diyen Fink, DeFi teknolojilerinin finansal işlemleri hızlandırabileceği, maliyetleri azaltabileceği ve şeffaflığı artırabileceğini söyledi. Bununla birlikte, yatırımcıların Bitcoin’i dolardan daha güvenli bir varlık olarak görmeye başlaması durumunda bu yeniliklerin ABD’nin finansal gücünü olumsuz etkileyebileceğine değindi.
Fink, fiziksel varlıkların blokzincir teknolojisi yoluyla dijital token’lara dönüştürülmesini ifade eden “tokenlaştırma”nın mevcut finansal sistemi kökten değiştirebileceğine inanıyor. Mevcut uluslararası ödeme sistemlerini “posta kadar yavaş ve verimsiz” olarak nitelendiren Fink, buna karşılık tokenlaştırmayı “e-posta kadar hızlı ve ucuz” olarak tanımladı. SWIFT sisteminin yerini alacak düzeyde bir teknoloji potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
BlackRock, tokenlaştırma alanındaki gelişmeleri hızlandırmak amacıyla alt markası BUIDL ile dijital fonlar sunmaya başladı. Bu fonlardan biri kısa süre önce Solana(SOL) blokzincirine genişleme kararı aldı. Fonun yönetilen toplam varlık büyüklüğü yaklaşık 1.75 milyar dolar (2550 milyar won) seviyesine ulaştı. Fink, tüm finansal varlıkların tokenlaştırılabileceğini, bunun da 24 saat kesintisiz işlem imkanı sunarak işlem hızı, likidite ve yatırımcı çeşitliliğinde büyük bir sıçrama sağlayabileceğini ifade etti.
Fink’in bu açıklamaları, Bitcoin’in uzun vadede büyüyen etkisini ve dolar merkezli küresel finans yapısının karşılaştığı yapısal tehditleri bir kez daha gündeme getirdi. Son dönemde Başkan Trump’ın kripto yanlısı tutumu, küresel gerilimler eşliğinde altına yönelen talep artışı ve özel şirketlerin dijital varlık yatırımlarını büyütmesi gibi gelişmeler, ‘rezerv para’ düzeninin değişebileceği yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirmiş durumda.
Yorum 0