BlackRock Üst Yöneticisi Larry Fink, ABD'nin hızla artan ulusal borcunun yatırımcıları Bitcoin(BTC) gibi dijital varlıklara yönlendirebileceğini belirterek, bunun doların küresel pazardaki konumunu tehdit edebileceği konusunda uyarıda bulundu. Fink, kısa süre önce yayımladığı yıllık başkan mektubunda merkezsiz finansı “piyasa verimliliğini radikal şekilde iyileştirebilecek bir yenilik” olarak değerlendirdi; ancak aynı zamanda bu dönüşümün ABD ekonomisinin stratejik üstünlüğünü zayıflatabileceğini vurguladı.
Fink özellikle “tokenizasyon finansın demokratikleşmesidir” diyerek, tüm varlıkların dijital tokenlara dönüştürülmesi durumunda geleneksel finans sisteminin sınırlarını aşan bir dönüşümün başlayacağını öne sürdü. “İşlem ve takas sürelerinin kısalması ile yatırımların yeniden kullanılabilirliğinin artması, genel ekonomik büyümeyi destekleyebilir” diyen Fink, bu değişimin hayata geçebilmesi için ABD’nin mali disiplin sağlaması ve politika güvenilirliğini koruması gerektiğini de sözlerine ekledi.
2023 itibarıyla ABD'nin ulusal borcu gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) %122,3’üne ulaşmış durumda. Bu oran 2018 yılında %105 seviyesindeydi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ABD’ye hâlâ en yüksek not olan AAA’yı vermeye devam ediyor olsa da, not görünümünü “negatif”e düşürerek ileride yapılabilecek indirim için sinyal verdi.
Öte yandan, Başkan Trump’ın büyük oğlu Donald Trump Jr. ve küçük oğlu Eric Trump, Bitcoin madenciliği işine resmen adım attı. Madencilik şirketi Hut 8, ‘American Bitcoin’ adında yeni bir şirketin kurulması için Trump kardeşlerle ortaklık kurduğunu duyurdu. American Bitcoin, mevcut Amerikan Veri Merkezi(American Data Center) altyapısını temel alırken, Hut 8’in madencilik ekipmanı ve altyapısı da yeni şirkete devredilecek.
Bu yeni girişimin hedefi, dünyanın en büyük Bitcoin odaklı madencilik şirketi hâline gelmek. Operasyonlar Hut 8’in teknoloji birimi tarafından yürütülecek olsa da tüm marka ‘American Bitcoin’ adı altında konsolide edilecek. Donald Trump Jr., “Bitcoin’in yükselişini doğrudan deneyimledik ve bu potansiyele yatırım yapıyoruz” diyerek, kârlı çalışma ortamlarında madenciliği genişletmenin yatırımcılar için daha büyük fırsatlar yaratabileceğini ifade etti.
Aynı zamanda, merkezsiz finans(DeFi) ekosisteminde bir başka saldırı olayı yaşandı. Ethereum tabanlı SIR.trading protokolü, ‘geri çağırma (callback) açığı’ olarak bilinen bir zayıflıktan yararlanan bir saldırı sonucu yaklaşık 355.000 dolar (yaklaşık 5,8 milyon TL) değerindeki tüm varlığını kaybetti. Güvenlik firmaları TenAmor ve DQurity, saldırıyı hemen tespit ederek kamuoyuna bildirdi. DQurity, saldırganın protokoldeki sözleşme cüzdanında kayıtlı Uniswap(hint: merkezsiz borsa) havuz adresini kendi adresiyle değiştirerek tüm varlığı bu yolla aktardığını açıkladı.
SIR.trading’in kurucu ortaklarından Xatarrer, “Bir proje için en kötü haber” diyerek saldırının doğruluğunu kabul etti ve ekibiyle birlikte hizmetin sürdürülebilirliğini sağlamak için çözüm yolları aradıklarını bildirdi. Bu olay, DeFi alanındaki yatırım riskleri ve güvenlik ihtiyacına dair endişeleri bir kez daha gündeme taşıyabilir.
Yorum 0