Kripto para piyasası düşüş eğilimini sürdürürken, bir Ethereum(ETH) ‘balina’ yatırımcının olası bir tasfiyeyi önlemek için yaklaşık 120 milyar Kore wonu (yaklaşık 88 milyon TL) tutarında acil fon sağladığı ortaya çıktı. Bu yatırımcının MakerDAO platformunda yaklaşık 22.000 ETH (yaklaşık 4,96 trilyon won) pozisyonu bulunuyor. Ancak piyasa düşüşüyle birlikte bu pozisyon tasfiye eşiğine yaklaştığı için 10.000 ETH ve 3,54 milyon DAI'yi ek teminat olarak yatırdığı bildirildi. Bu hamle, pozisyonun tasfiye fiyatını yükselterek zorunlu tasfiyeyi önlemeye yönelik bir savunma stratejisi olarak değerlendiriliyor.
Blockchain analiz firması Lookonchain, 7’sinde X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda “ETH fiyatı 1.119,3 dolara (yaklaşık 1,63 milyon won) düştüğünde, bu 22.000 ETH’lik pozisyonun tasfiye edileceğini” belirterek ilgili işlemlerin detaylarını ortaya koydu. Söz konusu hareket, yalnızca birkaç saat önce bir başka Ethereum ‘balinasının’ DeFi borç verme platformu Sky üzerinden yaklaşık 67.000 ETH (yaklaşık 1,54 trilyon won) tutarında tasfiyeye uğramasının hemen ardından geldi. Sky gibi platformlar en az %150 oranında teminat gereksinimi sunduğundan, ani fiyat düşüşlerinde yatırımcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kalabiliyor.
Öte yandan, Bitcoin(BTC) ekosistemi teknik açıdan yeni bir dönüm noktasına ulaştı. Bitcoin ağının hash oranı tarihinde ilk kez saniyede 1 zettahash (ZH/s) seviyesini aşarak madencilik güvenliği ve ağ istikrarını ileriye taşıdı. Blockchain veri platformu Mempool.space’e göre bu oran 5’inde bir noktada 1,025 ZH/s seviyesine ulaşırken, BTC Frame ekibi de 4’ünde 1,02 ZH/s’ye ulaşıldığını bildirdi. Bu gelişme, 2016 yılı Ocak ayında 1 exahash (EH/s) olarak ölçülen hash oranının yaklaşık 8 yılda 1000 kat artış göstermesi anlamına geliyor.
Ancak bu teknik başarıların gölgesinde, Bitcoin’i hedef alan dolandırıcılık yöntemleri de sürüyor. Cypherpunk ve kripto para uzmanı Jameson Lopp, yakın zamanda Bitcoin adres zehirleme (address poisoning) saldırısına karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Bu dolandırıcılık yöntemi, kurbanın daha önceki işlem kayıtlarında kullanılan adreslerin baş ve son kısımlarına benzeyen sahte adresler oluşturarak, bu adreslere küçük miktarda BTC gönderilmesini içeriyor. Amaç, kullanıcının tanıdık bir adresle karıştırıp bu sahte adrese para göndermesini sağlamak.
Lopp, kişisel blogundan yaptığı açıklamada “Kurban, işlem geçmişinde tanıdık olduğunu düşündüğü bir adrese para gönderdiğini sanabilir, oysa bu adres dolandırıcıya aittir” diyerek kullanıcıların işlem yaparken tam adres kontrolü yapmalarının hayati olduğunu vurguladı. Ayrıca, cüzdan kullanıcı arayüzlerinin güvenlik doğruluğunu arttıracak şekilde güncellenmesi gerektiğini söyledi.
Genel olarak, kripto para piyasası teknolojik olarak gelişmeye devam etse de, piyasa dalgalanmaları ve sosyal mühendislik saldırıları gibi çift yönlü risklere açık. Yatırımcıların risk yönetimi konusuna özen göstermesi, adres kopyalama, işlem geçmişi kontrolü gibi temel güvenlik kurallarını öğrenmesi büyük önem taşıyor.
Yorum 0