Bitcoin(BTC), 6 Nisan’da kısa bir süreliğine 75.000 doların altına geriledi. Reuters’e göre, aynı gün S&P500 vadeli kontratları, 2024 yılı başından bu yana en düşük seviyesine inerek geleneksel finans piyasalarındaki belirsizliğin Bitcoin’i de etkilediğini gösterdi. Ayrıca, WTI petrol vadeli işlemleri de yaklaşık dört yıl aradan sonra ilk kez 60 doların altını gördü ve bu da genel olarak ‘riskli varlıklardan kaçış’ eğiliminin arttığını ortaya koydu. Ancak piyasa kısa sürede toparlanarak, Bitcoin fiyatı 78.000 dolar seviyelerine yeniden tırmanmayı başardı.
Bazı yorumlara göre, bu geri çekilmeyle birlikte Bitcoin, önceki zirvesine kıyasla yaklaşık %30 düşüş yaşayarak bir ‘ayı piyasası’ başlangıç sinyali verdi. Ancak geçmiş veriler, Bitcoin’in geleneksel piyasalarla olan korelasyonunun genelde kısa sürdüğünü gösteriyor. Bu nedenle bazı uzmanlar, fiyatlardaki düşüşten ziyade, yatırımcıların yeni alış fırsatını bekleme eğiliminin ağır bastığını belirtiyor.
Nitekim, son dönemde Bitcoin ile S&P500 endeksi arasındaki korelasyon katsayısı keskin dalgalanmalar gösteriyor. 2024 yılı Haziran ayında bu iki varlığın fiyat hareketleri yaklaşık 50 gün boyunca zıt yönlerde ilerlemişti. Son iki yılda Bitcoin ve geleneksel borsa endeksleri arasındaki korelasyonun %60’ın üzerine çıktığı dönemlerin, toplamın yalnızca %38’ine denk gelmesi de bu ilişkinin istatistiksel olarak tutarsız olduğunu öne çıkarıyor.
Bu son düşüşte Bitcoin fiyatı 74.440 dolara kadar çekildi. Bu hareket, yaygın ekonomik belirsizliğin bir yansıması olarak yorumlandı. Özellikle yüksek büyüme potansiyeline sahip teknoloji hisselerinin önemli bir kısmı rekor seviyelerinden %30’dan fazla gerilemiş durumda ve bu da yatırımcıların ‘riskli varlıklardan uzaklaşma’ eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Her ne kadar Bitcoin, altınla kıyaslanan bir ‘değer saklama aracı’ olarak öne çıksa da, altın da benzer biçimde yüksek dalgalanmalar yaşamıştı. Örneğin, altın fiyatı 2022 yılı Eylül ayında 1.615 dolara düşmüş ve zirvesi olan 2.075 doları yeniden yakalaması üç yıl sürmüştü. Öte yandan, Bitcoin’in 1,5 trilyon dolar (yaklaşık 2.190 trilyon won) seviyesindeki toplam piyasa değeri, onu küresel olarak en büyük 10 işlem gören varlıktan biri konumuna taşıyor. ETF piyasasında da altın (330 milyar dolar) ile Bitcoin (92 milyar dolar) arasındaki fark giderek kapanıyor.
Türev ürünler piyasasında ise Bitcoin’in süresiz vadeli işlemlerinde ‘fonlama oranı’ dengeli bir görünüm çiziyor ve 0’a yakın seviyede seyrediyor. Bu da uzun (alış) ve kısa (satış) pozisyonlar arasında güçlü bir denge olduğu anlamına geliyor. Bu durum, fonlama oranının %0,9 seviyelerine gerilediği 2024 Mart sonuyla kıyaslandığında daha sakin bir piyasa yapısına işaret ediyor.
Ayrıca, 6 Nisan’dan itibaren iki gün süren Bitcoin türev piyasasındaki toplam tasfiye hacmi 412 milyon dolar (yaklaşık 6.010 milyar won) civarında kaldı. Bu rakam, 25-26 Şubat’taki yaklaşık 948 milyon dolarlık tasfiye ile karşılaştırıldığında nispeten sınırlı kaldı. Uzmanlara göre, bu durum yatırımcıların düşüş öncesinde kaldıraç oranlarını azalttıklarını ya da daha temkinli pozisyonlara geçtiklerini gösteriyor.
Yatırımcı duyarlılığını analiz etmede önemli göstergelerden biri de Çin’deki stabil kripto para talebi olarak kabul ediliyor. Genel olarak kripto piyasası yükselişe geçtiğinde, Tether(USDT) primi Amerikan dolarına kıyasla %2’nin üzerine çıkar, buna karşın piyasa korkusu arttığında bu oran %0,5’in altına iner. 7 Nisan itibarıyla USDT primi %1 seviyesini koruyor, bu da yatırımcıların piyasadan tamamen çıkmadığını ve ABD borsasından yeniden güç sinyali gelmesini beklediklerini gösteriyor.
Tarihsel veriler, Bitcoin’in geleneksel finans piyasalarıyla düşük korelasyonlu hareket ettiğini destekliyor. Türev piyasalardaki istikrar, stabil kripto para talebi ve sınırlı tasfiyeler gibi göstergeler, 75.000 dolar seviyesinin kısa vadede *destek noktası* olabileceğine işaret ediyor.
Yorum 0