Kraken Kurucusu Jesse Powell, San Francisco’da Ayrımcılığa Uğradığını İddia Ederek Dava Açtı

Kraken’in kurucu ortaklarından Jesse Powell, San Francisco’daki lüks bir apartman kompleksinin ‘kooperatif yönetim kuruluna’ karşı dava açtı. Powell, kripto para sektöründe çalıştığı için ev satın almasının engellendiğini iddia ediyor.

Powell, San Francisco’nun Pacific Heights bölgesinde bulunan ünlü rezidans ‘2500 Steiner Street’te bir daire satın almak istemişti. Ancak kooperatif yönetim kurulunun süreci kötüye kullanarak bu satın alma işlemini engellediğini öne sürüyor. Kurul, finansal endişeleri ve prosedürel gecikmeleri gerekçe gösterse de Powell, kripto para endüstrisindeki geçmişinin kendisine karşı ayrımcılığa yol açtığını düşünüyor.

Dava dosyasına göre Powell, 2024’ün Eylül ayında söz konusu dairenin satın alma sözleşmesini imzaladı ve işlemin tamamlanması için kooperatif yönetim kurulu ile hissedarların onayını bekliyordu. Ancak binanın önde gelen hissedarlarından Bruce Golden’ın Powell’ın kimliğini öğrendikten sonra tavrını değiştirdiği belirtiliyor. Daha sonra yönetim kurulu, Powell’ın mali yeterliliğini kanıtlamasına rağmen çeşitli gerekçeler öne sürerek ek engeller koymaya devam etti.

Powell’ın avukatları, yönetim kurulunun kararının kripto para sektörüyle ilgili ön yargılara dayanan ayrımcı bir hareket olduğunu savunuyor. Dava dilekçesinde kurulun farklı bahanelerle defalarca onay vermeyi reddettiği ve nihayetinde tüm hissedarların satışa karşı olduğu yönünde bir açıklama yaptığı belirtiliyor. Powell, Golden’ın etkisi ve kooperatif içindeki siyasi bağlantıların, özellikle ‘geleneksel olmayan sektörlerde’ çalışan kişilerin bu tür konutlara kabul edilmesini zorlaştırdığını düşünüyor.

Açılan davada, Kaliforniya Adil İstihdam ve Konut Yasası (FEHA) ile Unruh Sivil Haklar Yasası’nın ihlali gibi suçlamalar bulunuyor. Powell, bu sürecin kendisine maddi zarar verdiğini öne sürerek tazminat talep ediyor. Ayrıca satış işleminin yasal olarak zorunlu hale getirilmesi için mahkemeden karar çıkarmayı amaçlıyor.

Powell, olayın yalnızca kendi mülk edinme hakkını engellemekle kalmadığını, aynı zamanda San Francisco’daki lüks gayrimenkul piyasasında var olan dışlayıcı ve ayrımcı uygulamaları da gözler önüne serdiğini belirtiyor.