Bitcoin(BTC), 22’sinde (yerel saatle) bir ara 91.000 doları (yaklaşık 132,86 milyon won) aşarak son 45 günün en yüksek seviyesine ulaştı. Bu ani yükseliş, aynı gün altın fiyatlarının tarihi zirvesini yenilemesiyle paralel seyretti. Uzmanlara göre bu paralellik, küresel ticaret geriliminin artması ve ekonomik durgunluk endişelerinin piyasaya yansımasıyla açıklanıyor.
Son dönemde hem altın hem de Bitcoin’in aynı anda yükselişe geçmesi, yatırımcıların ‘riskten kaçınma’ arzularının arttığını gösteriyor. Altın geleneksel olarak ekonomik belirsizlik anlarında güvenli liman olarak kabul edilirken, artık Bitcoin de ‘dijital altın’ olarak benzer bir niteliğe sahip olmaya başladı. Bu durum, kripto para piyasalarında ‘güvenli liman’ söylemlerine de zemin hazırlıyor.
Bu gelişmeler ışığında, Bitcoin’in 95.000 doları (yaklaşık 138,85 milyon won) aşarak bir ralliye daha imza atıp atamayacağı merak konusu. Zincir üstü verilere göre uzun vadeli yatırımcıların satış baskısı azalmış durumda. Ayrıca Chicago Ticaret Borsası(CME) üzerindeki Bitcoin vadeli işlemlerinde işlem hacmi artarken, kurumsal yatırımcıların ilgisinin yeniden canlandığı gözlemleniyor. Varlık yönetim şirketlerinin risk dağılımı için Bitcoin’i portföylerine dahil etme eğiliminde olduğu da belirtiliyor.
Fiyat beklentilerine etki eden bir başka faktör ise siyasi gelişmeler. Başkan Trump’ın son dönemde kripto paralar lehine yaptığı açıklamalar, bu varlık sınıfının regülasyon sistemine entegrasyonu yönünde umutları artırdı. Bu söylemler sayesinde kurumsal yatırımcılar arasında ‘düzenleyici riskin’ azalma ihtimaline dair beklentiler de güçleniyor. Bu durum, Bitcoin’in orta ve uzun vadeli talep gücünü destekleyici nitelikte.
Öte yandan kısa vadede teknik anlamda satış baskısına dair uyarılar da mevcut. Bazı analizlere göre 92.000 dolar seviyesinde güçlü bir direnç bulunuyor ve ABD Merkez Bankası’nın(Fed) para politikasındaki muhtemel değişiklikler yükselişi baskılayabilir. Bu nedenle, Bitcoin’in önümüzdeki dönemdeki yönü sadece teknik verilerle değil, aynı zamanda makroekonomik göstergeler, merkez bankalarının politikaları ve jeopolitik belirsizliklere karşı da duyarlı olacak gibi görünüyor.
Yorum 0