Tahmin edilemeyen finans piyasasında yatırımcıların birbirine zıt borsa yatırım fonu (ETF) stratejilerini aynı anda benimsediği dikkat çekiyor. Bloomberg Intelligence’a göre, yıl başından bu yana hisse senetleri ve kripto paralar gibi yüksek riskli varlıklara ‘kaldıraçlı uzun pozisyon’la yatırım yapan ETF’lere büyük miktarda para girerken aynı zamanda nakit ve altın gibi güvenli limanlara yönelen ETF’lerde de tarihi seviyelerde girişler yaşanıyor.
Verileri analiz eden Bloomberg Intelligence’tan Eric Balchunas, “Yatırımcılar düşüş ortamında hem alım yapıyor hem de hedge (korunma) stratejilerini devreye alıyor” yorumunu yaptı. Balchunas, “Rekor seviyedeki fon hareketleri iki tarafa da akıyor” diyerek bu yaklaşımın piyasadaki çelişkili ruh halini gösterdiğini belirtti. Ayrıca “En iyi ‘degenerelerin’ (degen) kazanmasını dilerim” diyerek piyasa belirsizliği kadar agresif yatırım davranışlarını da vurguladı.
Kaldıraçlı ETF’ler, temel aldığı varlığın günlük getirilerini iki ya da üç katına çıkarmayı hedefleyen fonlar. Genellikle yüksek oynaklığa sahip varlık gruplarında kısa vadeli, agresif kazanç elde etmek isteyen yatırımcılar tarafından tercih ediliyor. Bloomberg Intelligence verilerine göre, 2025 yılı itibarıyla bu tür kaldıraçlı uzun ETF’lere yaklaşık 6 milyar dolar (yaklaşık 87,6 trilyon Kore wonu) net giriş oldu. Öte yandan altın ve nakde dayalı ETF’lere de yaklaşık 4 milyar dolar (yaklaşık 58,4 trilyon Kore wonu) yöneldiği görülüyor. Bu durum, yatırımcıların varlık tercihlerinde iki uçta konumlandığını gösteriyor.
Bu olağandışı eğilim, Trump’ın yeniden başkanlık dönemine işaret eden siyasi faktörler gibi makro değişkenler nedeniyle piyasa değerlemelerinde oluşan sert dalgalanmayla yakından bağlantılı. Belirsizliğin zirve yaptığı bu ortamda yatırımcılar, kripto paralar gibi riskli varlıklarla kazanç yakalamaya çalışırken, aynı anda altın ve nakit gibi geleneksel ‘güvenli limanlara’ da yönelerek portföylerinde denge kurmaya çalışıyor.
Kripto paralar, altın ve nakit bazlı kaldıraçlı ürünlerin aynı anda ilgi görmesi; piyasada hem ‘fırsat odaklı alım’ hem de ‘volatiliteye karşı koruma’ arayışının eşzamanlı sürdüğünü gösteriyor. Ancak uzmanlara göre bu yaklaşımın uzun vadede sürdürülebilir olup olmayacağı *hala belirsizliğini koruyor*.
Yorum 0