Ethereum(ETH) ekosisteminde katman-2 çözümleri, blockchain’in ölçeklenebilirliğine dair önemli çözümler sunarak dikkat çekiyor. Ancak son zamanlarda sektörde bazı uzmanlar, bu çözümlerin aşırı derecede başarılı olmasının asıl ağ olan Ethereum için ters etki yaratabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Nisan ayı sonunda düzenlenen Cornell Tech Blockchain Konferansı’nda yapılan değerlendirmelere göre, katman-2 çözümleri Ethereum ana ağındaki yoğunluğu azaltarak gaz ücretlerini düşürme konusunda önemli katkı sağlasa da, aynı zamanda ağ içi faaliyetleri ve işlem ücretlerinin önemli bir kısmını ana ağdan uzaklaştırıyor. Özellikle işlem sırası belirlemede oluşan “sıralama ücretleri” gibi kritik gelir kalemlerinin katman-2 ağlara kaydırıldığı ancak Ethereum’un bu alanda gelir oluşturmak için yeterince çaba göstermediği ifade ediliyor.
Bankless’ın ortak sahibi David Hoffman, “Ethereum Vakfı içinden birçok kez ‘fazla akademik davrandık ve bu bir hataydı’ sözlerini duydum” diyerek, vakfın artık daha gerçekçi bir ekosistem yönetimi ve gelir modeli oluşturma sürecine odaklanması gerektiğini savundu.
Bu tartışmalar, Ethereum topluluğu ve vakfı içinde katman-2 rollup’ların hızlı yayılmasının doğurduğu etkilerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Ölçeklenebilirlik ve güvenliği aynı anda sunan bir yapı içinde ana gelir modellerinin göz ardı edilmesinin devam etmesi halinde, Ethereum ana ağının uzun vadeli sürdürülebilirliği tehlikeye girebilir.
Katman-2 çözümleri ölçeklenebilirlik açısından hâlâ güçlü araçlar olarak görülse de, Ethereum’un gelir portföyüne yönelik daha aktif bir yaklaşım benimsememesi sistemin genel dengesini bozabilir. Bu kapsamda, Ethereum Vakfı’nın önümüzdeki süreçte ekonomik kontrolü nasıl sağlayacağı ve ekosistem içindeki rolünü nasıl tanımlayacağı merkezi bir tartışma konusu haline geliyor.
Yorum 0