Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Ethereum(ETH) tabanlı L2'ler patlama yaşıyor: Her 19 günde yeni bir zincir

Ethereum(ETH) tabanlı L2'ler patlama yaşıyor: Her 19 günde yeni bir zincir / Tokenpost

Web3 dünyasında her geçen gün artan sayıda yeni katman-2(L2) blokzinciri projesinin sektörde ‘aşırı parçalanma’ yarattığına dair kaygılar güçleniyor. Ancak bazı uzmanlara göre bu eleştiriler fazla yüzeysel. Gemini'nin kısa süre önce yayımladığı kurumsal yatırımcı raporuna göre, Ethereum(ETH) tabanlı yeni bir L2 ağı ortalama her 19 günde bir piyasaya çıkıyor. Bu yoğunluğu eleştiren bazı sektör temsilcileri, L2 alanının ‘doyma noktasına’ ulaştığını söylese de, bu yaklaşımın 1998 yılında ‘çok fazla internet sitesi var’ denmesine benzediği ifade ediliyor.

L2 blokzincirleri, sektörel dönüşümün geçici bir trendi değil, aksine uzun vadeli dijital altyapının bir parçası haline geliyor. Deutsche Bank gibi küresel bankalardan oyun stüdyolarına, lojistik ve üretim şirketlerine kadar pek çok büyük oyuncu bu alana giriş yapıyor. Örneğin 2025 Şubat itibarıyla bazı L2 blokzincirlerinde oyun işlemleri bir önceki aya kıyasla yüzde 20.000'den fazla artış gösterdi. Bu da, kurumsal firmaların kamuya açık ana ağların sınırlarını aşıp daha özelleşmiş ve bağımsız L2 çözümlerini tercih ettiğini ortaya koyuyor.

Bu tercihin arkasında gelen gereksinimler; ‘ölçeklenebilirlik’, ‘öngörülebilir maliyet’, ‘düzenleyici uyumluluk’ ve ‘gelişmiş gizlilik’ gibi faktörler. Yani mesele sadece teknolojik değil, aynı zamanda ekonomik ve yasal gerekliliklerden doğan bir tercih. Web2’nin döneminde Facebook, Netflix veya JP Morgan gibi devlerin neden GeoCities altyapısını kullanmadılar ise, bugün de Web3 alanında benzer bir ihtiyaç sonucu ‘uzmanlaşmış altyapılar’ ortaya çıkıyor.

Modüler blokzincir teknolojileri, rollup servisleri (Rollup-as-a-Service) ve sıfır bilgi ispatı (zk-Proof) gibi yenilikler, L2 zincirlerinin kurulmasını çok daha kolay ve ekonomik hale getiriyor. Bu nedenle her geçen gün daha fazla şirket, kendi sektörlerine özel L2 zincirlerini piyasaya sürmeye başlıyor. Örneğin Ethereum üstünde çalışan bazı L2 çözümleri yeni tekniklerle devreye alınmış durumda ve bu ekosistem önemli bir hızla gelişiyor.

Elbette L2 sayısının artması, kullanıcılar açısından ‘birden fazla zincir arasında geçiş yapma zorunluluğu’ ve ‘likiditenin parçalanması’ gibi pratik sorunları da beraberinde getiriyor. Fakat bu endişelerin zamanla azalacağı öngörülüyor. Ortak ödeme katmanları, minimum güven gerektiren köprüler (trust-minimized bridges) ve hesap soyutlama (account abstraction) gibi teknolojiler, zincirler arası birlikte çalışabilirliği pekiştiriyor. Böylece kullanıcılar, hangi zincir üzerinde işlem yaptıklarını neredeyse fark etmez hale gelebilecekler.

Nasıl ki bulut bilişim, donanım katmanını soyutlayarak dijitalleşmenin önünü açtıysa, modüler blokzincirler de çok çeşitli kullanım alanlarında büyük çaplı yaygınlık sağlayabiliyor. Bu bağlamda, farklı sektörlere ve yerel ihtiyaçlara göre özelleşmiş L2 çözümleri arasında rekabetten ziyade ‘yan yana varoluş’ gözlemlenebilir. Örneğin yüksek frekansta işlem yapan bir L2 zinciri ile bir ülkenin tapu sicil hizmetlerini yürüten başka bir L2 zinciri bir arada var olabilir.

Sonuç olarak, günümüzde gözlemlenen L2 çoğalması aslında sadece bir başlangıç. Gelecekte yüzlerce L2 ağı, binlerce sektörel örneği destekleyecek ve birlikte dev bir modüler blokzincir ekosistemini oluşturacak. Bu nedenle tek bir zincire ya da ‘kazanan hepsini alır’ modeline bel bağlamak, hem ölçeklendirilebilirlik hem de ‘egemenlik’ açısından yanlış bir yaklaşım olacaktır. Gerçek gelecek, ‘çeşitlilik’ ve ‘dağıtıklık’ ilkelerinde şekillenecek.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1