19’unda (yerel saatle), Moody’s’in ABD’nin kredi notunu düşürmesi sonrası Wall Street’te sert kayıplar yaşandı. Piyasaları sarsan bu gelişmenin ardından ünlü yazar ve yatırımcı Robert Kiyosaki ciddi bir ekonomik krizin kapıda olduğunu söyledi.
Moody’s, ABD’nin toplam 36 trilyon dolarlık borcuna dikkat çekerek ülkenin kredi notunu en yüksek seviye olan Aaa’dan bir alt kademe olan Aa1’e indirdi. Bu karar sonrasında *Nasdaq* vadeli işlemleri %1,6, *S&P 500* vadeli işlemleri %1,2 ve *Dow Jones* vadeli işlemleri %0,8 oranında düştü.
Tahvil piyasaları da sert reaksiyon gösterdi. 30 yıllık ABD Hazine tahvillerinin getiri oranı yıllar sonra ilk kez %5’in üzerine çıktı. Bu durum, yatırımcıların ABD tahvillerine dair *güven eksikliği* yaşamaya başladığını gösteriyor.
Kredi notunun düşürülmesi, özellikle ABD ve Çin arasındaki gerilimin azalmasıyla ivme kazanan teknoloji hisselerinde moral bozukluğu yaratarak yükseliş ivmesini sekteye uğrattı.
Robert Kiyosaki, kredi notunun düşürülmesinin ardından sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “ABD hükümeti ödemeye niyeti olmadan aşırı borçlanıyor” dedi. Kiyosaki, bu durumun *faiz artışları*, *resesyon*, *işsizlikte artış* ve *banka iflasları* gibi zincirleme etkilerle büyüyebileceğini savundu.
2013’te yayımladığı “Zengin Baba’nın Kehaneti” adlı kitabında benzer bir kriz senaryosu öngördüğünü hatırlatan Kiyosaki, yatırımcılara yalnızca maaşlı işlere bel bağlamamaları gerektiğini vurguladı. Bunun yerine *emlak*, *altın*, *gümüş* ve *Bitcoin(BTC)* gibi fiziksel değer taşıyan varlıklara yatırım yapmalarını önerdi.
Öte yandan ekonomist Peter Schiff de Moody’s kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Schiff’e göre piyasanın bu duruma büyük reaksiyon göstermemesinin nedeni, “ABD’nin borcunu dürüstçe ödeyemeyeceğinin zaten net bir şekilde bilinmesi.” Schiff, *ya temerrüt ya da enflasyonun* kaçınılmaz olduğunu iddia etti.
Bu gelişmelerin ardından gözler, bu hafta konuşma yapacak olan ABD Merkez Bankası(Fed) yetkililerine çevrildi. Piyasalar, kredi notu indiriminin faiz oranları üzerindeki olası etkilerine ve politika yapıcıların bu kararı nasıl yorumlayacaklarına odaklanmış durumda.
Yorum 0