Tiger Research'in 3’ünde yayımladığı son rapora göre, Güney Kore’de gerçekleştirilecek başkanlık seçimi *küresel Web3 piyasasında köklü değişimlere* yol açabilir. Halihazırda ABD ve Çin’den sonra en büyük üçüncü Web3 merkezi konumuna yükselen Kore pazarı, özellikle *vergi politikaları*, *ETF uygulamaları* ve *stablecoin düzenlemeleri* gibi kritik konularda seçim sonrası önemli değişiklikler yaşanabileceği için uluslararası ilgi odağı haline geldi.
Küresel düzeydeki birçok proje, Güney Kore'yi stratejik çıkış noktası olarak değerlendiriyor. Tiger Research’e göre ülkede günlük kripto varlık işlem hacmi yaklaşık 7.3 trilyon Kore wonuna ulaşıyor. Borsa hesap sayısı 20 milyonun üzerindeyken, aktif kullanıcı sayısı da 9.7 milyondan fazla. Bu rakamlar, Güney Kore’yi *altcoin işlem yoğunluğunun* yüksek olması nedeniyle erken aşama projeler için etkili bir test pazarı haline getiriyor.
Seçim sonucuna bağlı olarak gerçekleşebilecek önemli politikalardan biri *kripto varlık vergilendirmesinin ertelenme süresinin kısalması*. Şu anda Kore, bu vergiyi 2027’ye dek ertelemiş durumda. Ancak Tiger Research’ün değerlendirmesine göre, yeni yönetim bu tarihi öne çekebilir. Bu durumda, diğer ülkelerdeki örneklerde olduğu gibi işlem hacimlerinde ciddi düşüşler yaşanabilir. Örneğin Hindistan ve Endonezya’da vergilendirme sonrası işlem hacimleri %60–70 oranında düşmüş; Kore için de potansiyel %20'lik bir azalma öngörülmekte. Bu da *sermaye çıkışı riski* doğurarak sektördeki birçok aktörü etkileyebilir.
Buna karşın, *Bitcoin(BTC) ve kripto varlık spot ETF’lerinin* hayata geçirilmesi tüm adaylar arasında nadir görülen bir fikir birliği oluşturuyor. Hem İcra Memuru İhsan Yi, hem Kim Moon-su hem de Lee Jun-seok ETF’leri *bireysel varlık edinimi* ve *stratejik yatırım araçları* olarak gündeme taşıdı. Tiger Research’e göre bu politika, *en hızlı ve uygulanabilir* seçeneklerden biri. ETF’lerin yürürlüğe girmesiyle birlikte küçük yatırımcıların piyasaya erişimi kolaylaşacak, işlem ücretleri düşeceği için rekabet artacak ve genel piyasa dinamizmi güç kazanacak. Aynı zamanda bu gelişme, finansal ürünlerin çeşitlenmesini teşvik edip geleneksel finansla bütünleşmenin yolunu açabilir.
Daha fazla tartışma yaratan bir diğer gündem ise "1 borsa – 1 banka" modelinden çıkılması ve *Kore wonu bazlı stablecoin* uygulamaları. Şu anda kara para aklamayı önlemek adına her borsa sadece bir banka ile çalışabiliyor. Ancak bu yöntem, *tekel yapısının pekişmesine* ve *tüketici tercih hakkının kısıtlanmasına* neden oluyor. Bazı siyasi partilerin ve finans kurumlarının temkinli yaklaşımına rağmen, Tiger Research bu modelin uzun vadede daha açık ve rekabetçi bir sisteme dönüşmesinin olası olduğunu belirtiyor.
Kore wonu temelli stablecoin konusu ise henüz *somut bir politika planına* dönüşmüş değil. Aday Yi Jae-myung, bu tür stablecoin’lerin *sermaye çıkışını önleyeceğini* ve *istikrarlı varlık ihracını* sağlayacağını savunuyor. Diğer adaylar ise önceliğin denetleyici çerçevelerin netleştirilmesine ve para politikalarıyla uyumun sağlanmasına verilmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak Asya finans merkezlerinin kendi ulusal para birimlerine bağlı stablecoin çözümleri üzerinde çalıştığı düşünüldüğünde, Kore’nin de benzer adımlar atması yüksek ihtimal.
Her ne kadar bu seçim Web3 endüstrisi açısından *yapısal dönüşüm sinyalleri* verse de, pratikte politika uygulamaları için zaman gerekebilir. Kim Moon-su dışındaki adayların resmi vaat listelerinde Web3 doğrudan yer almasa da, *vergilendirme*, *ETF temelli ürün çeşitliliği* ve *düzenleyici stablecoin politikaları* gibi zorunlu alanların gündemde olması, yatırımcıların ve sektör aktörlerinin şimdiden stratejik hazırlık yapmasını zorunlu kılıyor.
Yorum 0