Ripple CEO’su: GENIUS yasası kripto için tarihi bir dönüm noktası

Ripple’ın CEO’su Brad Garlinghouse, ABD Senatosu’ndan geçen yeni stabil kripto para yasasını, yani GENIUS yasasını “tarihi bir an” olarak nitelendirdi. Bu gelişmenin kripto para sektörü için net düzenleme çerçevesi sunan bir ilk adım olduğunu söyleyen Garlinghouse, yasayı Dodd-Frank'ten bu yana ‘en anlamlı finans yasası’ olarak değerlendirdi.

Yerel saatle geçtiğimiz salı günü, söz konusu yasa Senato’da 68’e karşı 30 oyla kabul edildi. Özellikle başlangıçta çekimser kalan 18 Demokrat senatörün Cumhuriyetçilerin de içinde bulunduğu destekle yasaya ‘evet’ demesi dikkat çekti.

GENIUS yasası; stabil kripto paralar için ülke çapında geçerli bir düzenleme çerçevesi oluşturuyor. Bu kapsamda, dolara sabitlenmiş kripto paraları yalnızca yetkili finans kurumları ihraç edebilecek. Ayrıca, ihraççılar rezerv varlıklarını her ay açıklamak ve büyük firmalar her yıl bağımsız denetimden geçmek zorunda olacak. Bu düzenleme; *tüketici koruması* ve *finansal şeffaflık* açısından olumlu bir adım olarak yorumlandı.

Garlinghouse’a göre bu yasal çerçeve, ABD içinde dijital finans inovasyonunu hızlandırabilir. Şirketler uzun süredir düzenleyici belirsizlik nedeniyle faaliyetlerini kısıtlı biçimde sürdürüyor. Bu açıdan, GENIUS yasasının yasalaşması, sektörün kurumsallaşması için büyük bir eşik niteliğinde.

Yasayı destekleyenler, bu adımın sadece *düzenleyici sıkılaştırma* anlamına gelmediğini düşünüyor. Aynı zamanda, ABD dolarının küresel liderliğini sürdürmesi açısından da avantaj sağlayabileceği belirtiliyor. Özellikle Çin merkezli dolar dışı dijital para girişimlerinin arttığı bir dönemde, dolar temelli stabil kripto paraların sisteme entegre edilmesi *jeopolitik rekabet* açısından da kritik bir hamle olarak görülüyor.

Bugün stabil kripto paralar, küresel kripto para piyasasında *ticaret* ve *ödeme* süreçlerinin temel aracı konumunda. Bu yasal düzenleme; sadece Ripple değil, Tether(USDT) ve Circle’ın USDC’si gibi önde gelen stabil kripto para ihraççıları için de *düzenleyici risklerin azaltılması* ve geleneksel finans ile entegrasyonun güçlenmesi anlamına geliyor.