Geleneksel finans sektörü, tokenlaştırılmış hisse senetleri için düzenleme esnekliğine karşı çıktı

Amerikan menkul kıymetler endüstrisini temsil eden en büyük ticaret kuruluşlarından biri, kripto para şirketlerinin önerdiği *tokenlaştırılmış hisse senetlerine* yönelik düzenleme esnetme taleplerine karşı sert bir tepki verdi. Geleneksel finans kesimi, bu girişimlerin menkul kıymet piyasasındaki mevcut düzenlemeleri *zayıflatabileceğini* savunarak, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na(SEC) bu önerileri reddetmesi çağrısında bulundu.

Amerikan Menkul Kıymetler Endüstrisi ve Finansal Piyasalar Derneği(SIFMA), 8’inde SEC bünyesindeki kripto para görev gücüne gönderdiği açık mektubunda, bazı kripto para şirketlerinin hali hazırda SEC’ye “uygulama dışı görüş mektubu” ya da “muafiyet hakkı talebi” ile başvuruda bulunduğuna *ciddi endişeyle* dikkat çekti.

Uygulama dışı görüş mektubu, SEC’nin belirli bir şirketin belirli bir davranışına karşı hukuk uygulaması başlatmayacağına dair resmi niyet bildirisidir. Muafiyet hakkı ise bazı yenilikçi finansal ürünlerin test dönemleriyle sınırlı olmak üzere menkul kıymetler yasasından geçici olarak muaf tutulmasını içerir.

SIFMA söz konusu yazısında, böyle bir muafiyetin sağlanması durumunda kripto para şirketlerinin federal menkul kıymet yasalarının dışında, doğrudan piyasaya menkul kıymet sunabileceğine işaret etti. Dernek ayrıca, bunun çok sayıda *yatırımcı koruma mekanizmasını* etkisiz hale getirebileceği uyarısında bulundu.

Kuruluş ayrıca, bu tür önemli mevzuat konularının yalnızca küçük çaplı bir muafiyet ya da uygulama dışı karar yoluyla değil, *şeffaf kamu oturumları ve kapsamlı görüş alma süreçleriyle* değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

SEC içinde de tokenlaştırılmış varlıklara yönelik düzenleme değişiklikleri gündemde. SEC Komiseri ve kripto görev gücü lideri Hester Peirce, Mayıs ayında yaptığı açıklamada, blokzincir kullanarak menkul kıymetlerin çıkarılması, alım-satımı ve takasının gerçekleştirilmesini amaçlayan şirketler için ‘muafiyet emri’ getirilmesinin değerlendirildiğini söylemişti. Peirce, birçok şirketin tokenlaştırılmış menkul kıymet platformlarını kurmak için yüksek maliyetlere katlandığını ve SEC kayıt süreçlerini tamamlamak zorunda kaldığını belirterek, pek çok girişimin bunları göze almadığını ifade etti. Ardından, ”zamana uymayan katı düzenlemeleri zorlamak yerine, daha *esnek yaklaşımların* benimsenmesi gerekiyor” yorumunu yaptı.

Öte yandan, *geleneksel finans sektörünün* tokenlaştırılmış menkul kıymetlerin yaygınlaşmasını engellediği yönündeki eleştiriler de artıyor. Yatırım şirketi Paradigm’ın kamu ilişkileri başkan yardımcısı Alexander Grieve, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda “SIFMA, düzenleyici istikrar bahanesiyle *piyasa hakimiyetini korumaya* çalışıyor” sözleriyle tepki gösterdi. Grieve, tokenlaştırılmış menkul kıymetlerin yayılması halinde, çok daha fazla platformun hisse senedi ticaretine katılabileceğini ifade etti ve “teknolojik yenilikler tarih boyunca her zaman *mevcut güç odaklarının* direnciyle karşılaştı” yorumunu yaptı.

Grieve ayrıca, geleneksel finans kesimindeki ‘egemen güçlerin’ kolay kolay *yetki paylaşımına yanaşmadığını* vurguladı.

Bugün, Başkan Trump liderliğindeki ABD yönetimi için yenilikçilik arayışları ile geleneksel finans düzeni arasında nasıl bir denge kurulacağı en sıcak gündemlerden biri haline gelmiş durumda. Kripto para şirketlerinin talep ettiği regülasyon esnekliği ile SIFMA gibi klasik aktörlerin tepkileri arasında, SEC’nin hangi yöne doğru adım atacağı büyük merak konusu.