Bitcoin(BTC), Merkez Bankalarını Köşeye Sıkıştırıyor: Üç Zor Seçenekli Kriz
Bitcoin(BTC), artık sadece dijital bir varlık değil, aynı zamanda dünya genelindeki merkez bankalarını ciddi bir ‘politik ikilem’ içine sürüklüyor. Eski yöntemlerle sınırsız para basımının günümüzde geçerliliğini yitirmesiyle birlikte, merkez bankalarının bu kripto para karşısında *kaçınılmaz bir hesaplaşma* yaşayacağı yönünde uyarılar artıyor.
9’unda, ekonomi yazarı Adam Livingston, “Bitcoin merkez bankalarını köşeye sıkıştırdı. Artık geri dönüş yok” açıklamasıyla dikkatleri üzerine çekti. Livingston, bu gelişmeyi ‘politik üçlü açmaz’ (policy trilemma) olarak tanımladı. Ona göre merkez bankaları artık üç zor karardan birini seçmek zorunda: ya faiz artırarak para birimlerini savunacaklar, ya döviz rezervlerini kullanarak kur dengesini korumaya çalışacaklar, ya da en uç senaryo olarak Bitcoin'i doğrudan satın alacaklar.
Bu son adımın *mevcut para sisteminin meşruiyetini sorgulatabileceği* ve dolayısıyla devletlerin politik riskini artırabileceği belirtiliyor. Nitekim bu yolu seçen ülkeler hâlâ az sayıda: El Salvador ve Butan yalnızca Bitcoin’i resmi rezerv varlık olarak kabul eden ülkeler arasında. El Salvador’un yaklaşık 6.089 BTC, Butan’ın ise 13.029 BTC tuttuğu tahmin ediliyor. Bu miktarların sırasıyla yaklaşık 48,5 milyar Kore wonu ve 1 trilyon 395 milyar Kore wonu seviyesinde olduğu belirtiliyor.
Bu gelişmeleri yorumlayan kripto para anlatıcısı ‘Professor Crypto’, “Fiat para çağının sessizce sona erdiği bir döneme giriyoruz. Artık kripto oyununda ulus-devletler de yer alacak” dedi. Gerçekten de Anthony Pompliano, Willy Woo ve Arthur Hayes gibi sektördeki tanınmış isimler, merkez bankalarının sürekli para basmasının *fiat para değerini aşındırmaya devam edeceğini* söylüyor.
Haziran ayında Willy Woo, “Bitcoin’in yaratılma amacı zaten merkez bankalarının *para şişirmesi ve bunun getirdiği hiper enflasyonu engellemekti*” şeklinde konuştu. Kalypsus Research ise yaptığı açıklamada, “Neredeyse tüm hükümetler büyük borç yükü altında ve bu açıkları yine para basarak kapatmaya çalışıyorlar. Bu nedenle yatırımcılar Bitcoin’e yöneliyor” ifadelerini kullandı.
Ancak merkez bankalarının kısa vadede Bitcoin’i benimseme ihtimali oldukça düşük. Bunun en büyük nedeni, Bitcoin’in *kontrolsüz ve merkeziyetsiz* yapısının merkez bankalarının para ve likidite üzerindeki kontrolünü tehdit etmesi. Buna rağmen, Bitcoin’in resmi para birimine çevrildiği *çıkış noktası (exit ramp)* gibi alanların halen devlet denetimine açık olduğu vurgulanıyor.
Bazı ülkeler kripto para işlemlerini sıkı şekilde düzenlerken, ödeme işlevlerini sınırlayarak mevcut finansal altyapının aşılmasını önlemeye çalışıyorlar. Merkez bankalarının kendi dijital para birimleri (CBDC) projesine nasıl sıkı sarıldıkları da bu nedenle sürpriz değil. Özellikle stabil kripto paraların (stablecoin) artışı ve kripto-dolara olan ilginin artması, *para egemenliği kaybı* endişesini büyütüyor. Bu bağlamda, Pakistan gibi bazı ülkeler CBDC çalışmalarını hızlandırıyor.
Özetle, Bitcoin’in sunduğu meydan okuma sadece yeni bir dijital varlığın yükselişi değil; aynı zamanda *mevcut küresel finans sisteminde ciddi bir kırılma* yaratma potansiyelini de içinde barındırıyor. Merkez bankaları bu değişen dinamiklere ayak uydurmakta geç kalırsa, gelecekte bunun bedelini daha ağır ödemek durumunda kalabilirler.
Yorum 0