Gelişmekte olan ülkelerde finansal erişimin sınırlı olması, dijital çözümlerin önemini artırıyor. 24’ünde (yerel saatle), Messari Research tarafından yayımlanan bir rapora göre, *stabil kripto paralar* bu boşluğu doldurarak “dolar erişimi” sağlama noktasında giderek daha fazla tercih ediliyor. Özellikle Kenya, Nijerya ve Ukrayna gibi *yüksek enflasyon* yaşayan veya altyapısı yetersiz bölgelerde, stabil kripto paralar hem bir tür ‘güvenli liman’ hem de dijital ödeme yöntemi olarak öne çıkıyor.
Geleneksel finans kurumlarının altyapı eksikleri, bu bölgelerde finansal hizmetlere erişimi kısıtlıyor. Rapora göre, gelişmekte olan ülkelerde bankamatik ve banka şube sayısı gelişmiş ülkelere kıyasla ciddi biçimde düşük. Bu noktada mobil para acenteleri ya da fiziksel olmayan temsilcilikler geçici çözüm olsa da bölgesel farklar nedeniyle yeterince etkili olamıyor. Bu boşluk stabil kripto paralara yeni bir fırsat alanı açıyor.
Messari’ye göre, stabil kripto paraların en büyük avantajı, yalnızca basit bir akıllı telefon ve internet bağlantısıyla transfer, saklama ve ödeme gibi işlemleri gerçekleştirebilmesi. Bu sayede fiziki altyapıya olan bağımlılık büyük ölçüde azalıyor. Örneğin Kenya’daki M-PESA sistemi belli ölçüde finansal erişim sağlasa da, masraflı transfer ücretleri gibi verimsizliklere sahip. Buna karşın, *Solana(SOL)* blokzinciri üzerinden yapılan stabil kripto para transferleri yaklaşık 0.004 dolar gibi *son derece düşük* bir işlem ücretiyle gerçekleşebiliyor.
ABD Merkez Bankası(Fed) yetkilileri de stabil kripto paraların ‘dolar sabitliği’ yönünü olumlu buluyor. Fed yöneticisi Christopher Waller, stabil kripto paraların küresel rezerv para olan dolara dayalı olması sayesinde, hiper enflasyon yaşanan ekonomilerde büyük bir *güven unsuru* taşıdığını vurguladı.
2024 itibariyle Türkiye, Arjantin, Venezuela ve Nijerya gibi ülkelerde stabil kripto paralara olan talep adeta *patlama* yaşamış durumda. Messari’nin adres bazlı zincir üstü verilerine dayanarak yaptığı analiz, bu ülkelerde stabil kripto paralarla yapılan işlemlerin yılda ortalama %300’ün üzerinde arttığını gösterdi. Kullanıcılar, özellikle USDT(Tether) ve USDC(Circle) gibi varlıklara yönelerek varlıklarını koruma yoluna gidiyor.
Bu dijital varlıkların etkisi sadece ekonomiyle sınırlı değil. 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve ardından uygulanan sermaye kontrolleri sırasında, binlerce Ukraynalı vatandaş USDT’ye yöneldi. Bu süreçte USDT/UAH paritesi resmi kura göre %10’dan fazla primle işlem gördü. Blockchain analiz firması *Elliptic*’in verilerine göre Ukrayna, bu dönemde milyonlarca dolar değerinde bağışı stabil kripto paralar sayesinde topladı.
Ukrayna’daki kullanıcı sayılarındaki artış da dikkat çekici. Addressable’ın verilerine göre, savaş öncesi 2021 yılında aylık ortalama 43.000 yeni stabil kripto kullanıcı varken, bu sayı 2023’te 635.000'e yükseldi. Bu artış, insanların bu dijital varlıklara yalnızca anlık ihtiyaçlarla değil, uzun vadeli çözüm aracı olarak da yaklaştığını gösteriyor.
Aynı zamanda, stabil kripto paraların ‘birikim’ aracı olarak kullanımı da büyüyor. Tether tarafından açıklanan verilere göre, kullanıcıların büyük bölümü artık merkezi borsalardan değil, ‘kendi saklamalı cüzdanlar’ aracılığıyla USDT tutmayı tercih ediyor. Bu değişim, stabil kripto paralara bir nevi *enflasyona karşı koruma* ve *değer saklama aracı* olarak yaklaşımın yaygınlaştığına işaret ediyor.
Sahra Altı Afrika gibi altyapı açısından dezavantajlı bölgelerde bile, stabil kripto paraların popülerliği hızla artıyor. Şu anda bu bölgeler tüm blokzincir faaliyetlerinin yalnızca %2.7’sini oluştursa da, örneğin Nijerya global kripto adaptasyon sıralamasında 2. sıraya kadar yükseldi. Bölgedeki zincir üstü işlemlerde stabil kripto paraların oranı ise %43’e ulaşmış durumda; bu oran, kullanımın ne kadar katmanlı olduğunu gösteriyor.
Stabil kripto paralara dayalı faaliyetleriyle öne çıkan *Yellow Card* platformu, Afrika’daki bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. 2019’da Nijerya’nın Lagos kentinde yeniden faaliyete geçen şirket, kripto para takası, dolara bağlı dijital tasarruf hizmetleri ve komisyonsuz sınır ötesi para transferi gibi hizmetlerle eksiksiz bir dijital finans çözümü sunuyor. Platformun API’leri ve likidite ağı; küçük işletmelere ödeme, yerel para birimleriyle riskten korunma gibi alanlarda da hizmet sağlıyor.
Tüm bu veriler, stabil kripto paraların yalnızca yeni bir teknoloji değil, aynı zamanda *yükselen piyasalar* için *hayati bir finansal altyapı* haline geldiğini gösteriyor. Messari, bu eğilimin ileride *küresel finansal düzeni kısmen yeniden şekillendirme* potansiyeli taşıdığını vurgularken, gelişmekte olan ülkeler için stabil kripto paraların sadece bir ödeme aracı değil, bir *yaşam güvenliği aracı* haline geldiğine dikkat çekiyor.
Yorum 0