Ethereum(ETH) ve Cardano(ADA) arasında yer alan yapısal farklar, son dönemde MEV (Maksimum Çıkarılabilir Değer) sorunuyla bağlantılı olarak blokzincir teknolojilerinin üstünlüğünü belirleyen kritik konu başlıklarından biri haline geldi. Özellikle bir geliştiricinin Cardano’nun teknik yapısını derinlemesine analiz ederek Ethereum’daki yapısal eksiklikleri öne çıkarması, kripto topluluğunda geniş yankı uyandırdı.
Geliştirici dori, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, *Cardano ekosisteminin MEV önleme yeteneklerini övgüyle* değerlendirirken, bu protokolün Ethereum’dan teknik açıdan ‘temelden farklı’ olduğunu vurguladı. dori’ye göre, ADA ağı üzerinde çalışan eUTXO modeli ve Ouroboros hisse ispatı(PoS) sistemi, protokol düzeyinde MEV’i *tamamen engelleyebilecek şekilde* tasarlanmış durumda. Çünkü sistem, işlemlerin yeniden sıralanmasını teknik olarak zaten imkânsız kılacak şekilde yapılandırılmış.
Kısaca MEV; doğrulayıcıların veya blok üreticilerinin onay bekleyen işlemlerin sırasını değiştirerek ya da araya ek işlemler girerek *ilave gelir elde etmeye çalışması* olarak tanımlanıyor. Bu yöntem sayesinde çalışan ‘MEV botları’, ağ üzerinde işlem takibi yaparak önde işlem yürütme (front-running) gibi taktiklerle kullanıcılar aleyhine kazanç sağlıyor. dori, bu durumu “Bankaların müşteri verisini kendi çıkarı için kullanması gibi” sözleriyle eleştirirken, MEV’in *hakça paylaşım ve merkeziyetsizlik ilkesine zarar verdiğini* savundu.
Ethereum geliştirici topluluğu uzun süredir bu sorunu çözmeye yönelik çeşitli yollar arasa da, uzmanlara göre mevcut MEV riski, Ethereum’un mimarisinin içine yerleşmiş *yapısal bir eksiklik* olarak kalmaya devam ediyor. Buna karşılık ADA ağında küresel anlamda ortak bir ‘memory pool’ yani işlem havuzu bulunmadığı için MEV botlarının tüm işlemleri önceden tarama ve manipülasyon yapma şansı ortadan kalkıyor. İşlemler adaşına özel bölgelerde, sınırlı sayıda doğrulayıcı tarafından kontrol ediliyor.
dori’nin “Cardano’nun tasarımı işlem şeffaflığı, güvenlik ve verimlilik açısından Ethereum’dan çok daha hassas” biçimindeki değerlendirmesi topluluk içinde de destek bulmuş durumda. Cardano’nun teknik tercihleri, *gerçek merkeziyetsizlik ilkesiyle daha uyumlu olduğu* yönünde açıklamalarla öne çıkıyor.
Diğer yandan MEV sorununa çözüm arayışları yalnızca Ethereum ile sınırlı değil. Kısa süre önce ana ağını güncelleyen Neo X blokzinciri de, MEV koruma özelliklerini destekleme kararı alarak “sansüre karşı dayanıklılık ve mutlak merkeziyetsizlik” vizyonunu kamuoyuyla paylaştı. Bu yaklaşım, *kullanıcı odaklı blokzincir tasarımı* açısından yeni bir paradigma olarak görülüyor.
Sonuç olarak, ADA ve ETH arasındaki MEV’e karşı alınan önlemlerdeki farklılık, yalnızca teknik bir tercih olmaktan öteye geçerek, *kullanıcı hakları ve dağıtık adalet anlayışı* temelinde iki ekosistem arasında bariz bir ‘felsefe farkı’ oluşturuyor. MEV sorununun çözüm şekli, gelecekte blokzincir projeleri arasındaki rekabette belirleyici etkenlerden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Yorum 0