Tiger Research’in 24’ünde yayımladığı son rapora göre, dijital varlık koruma (custody) sektörü yalnızca saklama hizmetlerinden öteye geçerek *küresel finansal altyapının* merkezine yerleşiyor. Raporda sektörün büyüme hızının daha önceki beklentilerin üzerinde olduğu ve üç temel iş modeli etrafında şekillendiği vurgulandı: *geleneksel custody*, *hibrit model* ve *teknoloji altyapı sağlayıcılığı*. Ayrıca ülkelerin bu alandaki düzenleyici yaklaşımının büyük farklılıklar gösterdiği belirtildi.
Dijital varlık sektörünün hızlı bir şekilde *mevzuatla entegre* hâle gelmesiyle birlikte custody alanında da köklü yapısal değişiklikler gündeme gelmiş durumda. 2022 yılında yaklaşık 447,9 milyar dolar olan *küresel custody pazarı*, 2024’te 683 milyar dolara ulaşarak %50’den fazla büyüme kaydetti. Bu artış, kurumsal yatırımcılara dönük hizmetlerin ön plana çıktığı bir *iş modeli dönüşümü* ile bağlantılı. Özellikle *kripto ETF’leri* ve *dijital varlıkla çalışan finans şirketleri*nin (DAT) büyümesinin de custody sektörünü çok yönlü finansal hizmet altyapısına doğru evrilttiği ifade edildi.
Raporda custody hizmet sağlayıcıları üç ana başlık altında sınıflandırıldı. İlk model, Coinbase Custody gibi *düzenleyici güvene dayalı* ve varlık saklama odaklı yapı; bunlar yüksek düzeyde yetki geçmişi ve müşteri tarihiyle öne çıkıyor. Örneğin, 2025’te onaylanan 11 farklı ABD *Bitcoin(BTC) spot ETF*’inden 9'u ve 9 farklı *Ethereum(ETH) ETF*’inden 8’i Coinbase Custody’yi tercih etti.
İkinci model ise BitGo tarafından temsil edilen *hibrit yapı*; bu şirketler yalnızca saklama hizmeti sunmakla kalmayıp, *stake etme, OTC işlemler ve gerçek varlıkların tokenlaştırılması (RWA)* gibi çok yönlü hizmetler de sunarak küresel esneklik sağlıyor. BitGo, Almanya finansal otoritesinden OTC hizmet yetkilendirmesi aldı ve API tabanlı altyapısıyla hızlı bir şekilde *küresel müşteri portföyü* oluşturuyor.
Üçüncü model, custody hizmeti yerine *teknolojik altyapıyı sağlayan* yapı. Fireblocks gibi şirketler, doğrudan varlık saklamasa bile kendi altyapılarını kurmak isteyen müşterilere çözüm sunuyor. Halihazırda Fireblocks’un altyapısında yönetilen varlıkların toplamı 200 milyar doları buluyor ve 2024’te NYDFS’ten kısıtlı amaçlı tröst lisansı aldı.
Tiger Research’ün değerlendirmesine göre her ülkenin custody sektörüne yönelik stratejileri *düzenleyici ortam* açısından birbirinden farklılaşıyor. Singapur, *Finansal Hizmetler ve Piyasalar Yasası* (FSMA) çerçevesinde custody hizmetlerini açıkça regülasyon kapsamına aldı. Ayrıca yabancı şirketlere de bu düzenlemeleri uygulayarak sıkı giriş şartları getirdi. MAS’ın yüksek seviyedeki ruhsat şartları dolayısıyla yalnızca büyük bankalar ve kurumlar bu alana dahil olabiliyor.
Hong Kong, 2023’te SFC odaklı yeni bir yapı kurarak borsa lisansı ve custody yetkisini tek çatı altında topladı. OSL ve HashKey gibi yerel firmalar, bankalarla iş birliği, mevduat ve çekim hizmetleri (*fiat on/off ramp*) ve ETF temelli custody hizmetleriyle pazar payı kazanıyor. Japonya ise *müşteri varlık güvenliğini* ilk sıraya koyarak, en çok geleneksel finans kurumlarının yer alabildiği bir pazar modeli oluşturdu. MUFG/Progmat ve JADAT bu piyasada tröst bankacılığı ve *çok amaçlı hizmet* modelleriyle aktif rol oynuyor.
Güney Kore’de custody sektörü özel yasa olan *Özel Finans Bilgi Yasası* (특금법) kapsamında şekilleniyor. Burada hem girişim şirketleri hem de geleneksel finans kurumlarının rekabet ettiği çift kutuplu bir yapı görülüyor. KODA gibi kurumsal temelli custody oyuncularının yanı sıra *siber güvenlik ve teknik altyapı* öncelikli girişimler de dikkat çekiyor. Tiger Research, bu çeşitliliğin yaklaşık 3.500 kurumsal yatırımcının sektöre girmesiyle birlikte *menkul kıymet tokenleri (STO)* ve *gerçek varlıkların tokenlaştırılması (RWA)* gibi alanlarda büyük bir ölçeklenme yaratacağını öngörüyor.
Son olarak raporda custody sektörünün geleceğinin; geçmişte alınan yetkiler, sunulan hizmet çeşitliliği ve ülke bazlı yasal uyuma bağlı olacağı vurgulandı. Geç kalmış oyuncular için bile hâlâ önemli fırsatlar bulunduğu ancak *regülasyon uyumu* ve yerel kurumlarla yol arkadaşlığı yapılmadan girilen pazarlarda başarı ihtimalinin düşük olduğu belirtildi. Dolayısıyla custody sektörü, önümüzdeki dönemde *yasal çerçeve ve teknolojinin birleştiği* gelişmiş bir evreye geçiş yapacak gibi görünüyor.
Yorum 0