Visa'dan DeFi Kredi Pazarına Yeni Risk Modeli
Visa, kısa süre önce yayımladığı bir raporda, sabit kripto paralarla desteklenen merkeziyetsiz finans(DeFi) sektörüne yönelik *yeni bir risk modeli* sundu. Bu yeni model, özellikle akıllı sözleşmelere dayalı zincir üstü finans alanında öne çıkan *otomatik teminat tasfiyesi* özelliğine dikkat çekiyor. Visa, bu sistemin geleneksel finans kurumlarında ortaya çıkan kredi risklerine karşı potansiyel bir çözüm sunabileceğini vurguladı.
Raporda Visa, iş ortağı Allium ile yaptığı iş birliğinin altını çizdi. Ancak, bazı bölümlerin doğrudan Visa tarafından, diğerlerinin ise Allium tarafından kaleme alınması, metin içinde anlatım bütünlüğünü zaman zaman karışık hale getirdi. Visa, 15 binden fazla finansal ortağına zincir üstü finans ekosistemini tanıtmayı ve buna uygun altyapı ile yetkinlikler geliştirmeyi hedeflediğini belirtti. Devamındaki ifadelerde ise, *zincir üstü kredi* işlemlerinin, akıllı sözleşmelerle aracıları devre dışı bırakarak finansal hizmet tanımlarını yeniden şekillendirmeye aday olduğu ifade edildi. Bu söylem, yorum olarak, bankaların *klasik aracılık rolünden dışlandığı* bir geleceğe işaret ediyor olabilir.
Rapor aynı zamanda somut veriler de içeriyor. Paylaşılan rakamlara göre, 2025 yılının Ağustos ayına kadar DeFi piyasasında ortalama borçlanma faiz oranı %6,7 düzeyinde gerçekleşti. 2025 Eylül itibarıyla ise aktif kredi hacmi 14,8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Kredilerin büyük kısmı halen teminat bazlı yapılarla sağlanıyor. Bu da, geleneksel bankacılıkta aşina olunan sistemlerle benzerlik taşıdığı için, bankaların bu alana adım atma potansiyelini gündeme getiriyor.
Bununla birlikte, raporda bazı dikkat çekici örnek olay incelemelerine yer verilse de, DeFi sisteminin banka merkezli geleneksel finansı bütünüyle *yerine geçebilecek* bir alternatif olduğu mesajı net bir şekilde verilmedi. Bu da, bazı yorumcular tarafından *kaçırılmış bir fırsat* olarak değerlendirildi.
Visa’nın bu yeni raporu, sabit kripto paralar ve DeFi dünyasına dönük geleneksel finansın yaklaşımını ve bakış açısındaki sınırları ortaya koyarken, aynı zamanda *akıllı sözleşmelere dayalı finans modellerinin taşıdığı yapısal avantajları* bir kez daha gündeme taşıyor. Finansal altyapılarda bir dönüşüm yaşanırken, sabit kripto paralar eksenindeki zincir üstü kredi sistemlerinin geleneksel bankalarla nasıl bir denge kurabileceği ise hâlâ belirsizliğini koruyor.
Yorum 0