Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Yapay zeka merkeziyetçilikle risk altında: DePIN altyapıları çözüm olabilir

Yapay zeka merkeziyetçilikle risk altında: DePIN altyapıları çözüm olabilir / Tokenpost

Yapay zeka(AI) teknolojisi dünya genelinde hızla gelişimini sürdürse de, bu büyüme ciddi bir *merkeziyetçilik riski* ile birlikte ilerliyor. Dünya genelindeki en büyük 50 özel yapay zeka firmasının tamamı gelişmiş ülkelerde konumlanmış durumda ve bunların %80’i Amerika’da bulunuyor. Bu durum, teknolojik ilerlemenin bir fırsat olmaktan ziyade, yalnızca belli ülkelerin tekelinde kalabileceği endişesini doğuruyor.

Bu *dengesizliğin temelinde* ise ‘bilgi işlem kaynaklarına erişim’ sorunu yatıyor. Büyük AI modellerini eğitmek ve dağıtmak için yüksek GPU işlem gücüne ihtiyaç var. Ancak bu talebe karşılık arz oldukça yetersiz. Şu anda Nvidia(NVDA)’nın en güncel AI çipi olan H100’ün bir birimi 30 bin doları (yaklaşık 4,170,000 TL) aşıyor. Yeni kurulan AI girişimlerinin bilgisayar gücü maliyeti olarak topladıkları fonların %80’inden fazlasını harcamak zorunda kaldıkları örnekler sıkça görülüyor. Öte yandan, büyük teknoloji firmaları milyarlarca dolarlık kaynakla bu kaynakları neredeyse tekeline almış durumda.

Böylesi bir ortam, yapay zeka teknolojisinin toplumun tamamına yayılmasını engelliyor. *Yalnızca sermaye sahibi ve coğrafi olarak avantajlı ülkeler ile şirketler* bu alanda gelişme kaydedip kazanç elde edebiliyor. Tarım, sağlık ya da eğitim gibi alanlarda AI’nın desteğine en çok ihtiyaç duyan gelişmekte olan ülkeler ise bunun dışında kalıyor; bunun nedeni nitelikli insan kaynağı eksikliği değil, *GPU’ya erişim farkı*.

Jeopolitik açıdan da bu durum önemli riskler taşıyor. Bilgi işlem gücü artık petrol veya yarı iletkenler gibi *stratejik bir kaynak* olarak görülüyor. Bu kaynakları dışarıdan temin etmek zorunda kalan ülkeler hem ekonomik hem diplomatik açılardan *bağımlılık ilişkisi* içine giriyor. Bu da o ülkelerin ulusal güvenliğini ve küresel rekabet gücünü sarsıyor.

Bu tabloya karşı bir çözüm ise *merkeziyetsiz bilgi işlem altyapıları*, yani blokzincir tabanlı 'hesaplama pazar yerleri' olarak öne çıkıyor. Airbnb ve Uber nasıl atıl duran kaynakları bir araya getirerek dönüşüm yarattıysa, bu sistem de dünya çapında atıl durumda kalan GPU’ları blokzincir aracılığıyla birbirine bağlayarak *AI kaynaklarına erişim maliyetini büyük ölçüde azaltmayı* hedefliyor. Şirketler, üniversiteler ve bireysel kullanıcılar atıl donanımlarını sisteme dahil ederek, geleneksel merkezi bulut sunucularına kıyasla *daha düşük maliyetli ve daha dayanıklı* bir yapı ortaya koyabiliyor.

Bu noktada blokzincir yalnızca bir ödeme aracı değil; aynı zamanda sistemi çalıştıran *güvene dayalı bir koordinatör* rolünü üstleniyor. Katılımcılar token’larını stake ederek güvenilirlik ve erişilebilirlik performanslarına göre ödüllendirilip cezalandırılıyor. Geliştiriciler, ülkelerarası ödeme engellerine takılmadan düşük maliyetle AI projelerini hayata geçirebiliyor. Böylece arz ve talep tarafında *adil ve sürdürülebilir bir ekonomi modeli* oluşturuluyor.

Bazı çevreler, merkeziyetsiz bilgi işlem sistemlerinin performans açısından büyük teknoloji firmalarının bulut hizmetlerine göre yetersiz kalacağından endişe etse de, son dönemdeki merkeziyetsiz altyapı ağları (DePIN), gecikme süresi, veri işleme kapasitesi ve eş zamanlı kullanım gibi pek çok konuda rekabet edebilecek düzeye geldi. Akıllı yönlendirme, mesajlaşma ağı teknolojileri ve teşvik mekanizmaları sayesinde yüksek performans elde ediliyor. Üstelik bunlar *gerçek zamanlı olarak takip edilebilen veri tarayıcıları* ile destekleniyor.

Şu anda 13 milyondan fazla cihaz çevrim içi olarak merkeziyetsiz bilgi işlem ağlarına katılmış durumda. Geliştiriciler, yüksek performanslı GPU’lardan uç cihazlara kadar uzanan geniş bir seçenek yelpazesinde en uygun donanımı seçme şansına sahip.

*AI sektörünün geleceği için adil bir zemin* oluşturmak adına zaman giderek daralıyor. Amerika ve Çin merkezli dev şirketler büyük bir hızla ilerliyor olabilir, ancak merkeziyetsiz hesaplama pazar yerleri bu yarışta öne geçebilmek için gerçek bir fırsat sunuyor. Düşük maliyet ve geniş ölçekli erişim sayesinde, hem girişimciler hem de büyük firmalar AI teknolojisine ulaşabiliyor. Gelişmekte olan ülkeler ise kendi dillerine, kültürlerine ve sağlık ya da finans sistemlerine uygun modelleri üretme şansına sahip olabiliyor.

Artık mesele sadece “merkeziyetsizlik gerekli mi?” sorusu değil, *global geliştiricilerin bu sistemi nasıl daha etkili şekilde kullanacağına* odaklanılması gereken bir döneme girildi. Daha fazla bilgi işlem kaynağının DePIN’e katılması ve daha fazla projenin bu altyapıları kullanmasıyla oluşacak bir döngü sayesinde, AI artık ayrıcalıklı bir teknoloji olmaktan çıkıp *tüm insanlığın ortak bir kaynağı* haline gelebilir.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1