Bitcoin(BTC) piyasası son günlerde genel bir ‘düzeltme’ sürecine girmiş durumda. Spot ETF talebindeki düşüş, dijital varlık tröstleri(DAT) üzerinden yapılan alımların hız kesmesi, türev piyasalar ve merkeziyetsiz finans(DeFi) alanındaki kaldıraçlı pozisyonların azalması bu hareketin başlıca nedenleri olarak gösteriliyor. Her ne kadar piyasada ‘likidite’ henüz belirgin şekilde toparlanmamış olsa da, bu tür temizlenme süreçlerinin aşırı ‘ısınmış’ koşulları yatıştırarak uzun vadede daha sağlam yapılar oluşturduğuna dair görüşler de var.
CoinMetrics verilerine göre, ekim ayı ortasından bu yana spot Bitcoin ETF’lerinden toplam 4,9 milyar dolar çıkış yaşandı. Bu rakam, Nisan 2025’ten bu yana en büyük çıkış seviyesi olarak kaydedildi. Aynı süreçte DAT ürünlerinde ise fiyatların net varlık değerine(NAV) yakınsaması, yeni sermaye girişi için cazip fırsatları sınırlıyor.
Bu araçlar içinde öne çıkanlardan biri olan Strateji(Strategy), Michael Saylor’ın liderlik ettiği ve yaklaşık 649.870 adet Bitcoin’e sahip bir şirket. Yapılan açıklamalara göre şirketin ortalama Bitcoin alım maliyeti 74.333 dolar civarında. Ancak son günlerde yaşanan fiyat gerilemesi, şirketin alım hızını 2021 dönemine benzer şekilde düşürdü. Bu eğilim, ABD tahvil piyasasında yaşanan soğuma ile paralel bir yapıya işaret ediyor.
10 Ekim’de ABD’li vadeli işlem piyasalarında yaşanan ani sıvışma ile birlikte açık pozisyonlar(Open Interest) birkaç saat içerisinde %30’dan fazla düştü. Bunun sonucunda fonlama oranı(Funding Rate) nötr veya negatif bölgelere kayarken, DeFi sektöründe de benzer bir sıkışma yaşandı.
Özellikle Ethereum(ETH) bazlı borçlanma hacimleri önemli ölçüde daraldı. Son olarak USDe adlı stablecoin’in sabitliğini kaybetmesiyle birlikte, Aave V3 protokolündeki USDe kredi miktarı %65 oranında düştü. Bunun yanı sıra WETH ve LST gibi Ethereum tabanlı varlıklarla yapılan borçlanmalarda da %35 ila %40 arasında bir düşüş görüldü.
Bitcoin, Ethereum ve Solana(SOL) gibi majör kripto paralarda işlem tahtası üzerindeki ‘likidite derinliği’ de hala zayıf görünüyor. Ekim başıyla kıyaslandığında, emir defteri derinliği yüzde 30-40 oranında azalmış durumda. Altcoin piyasasında ise piyasa yapıcılar daha temkinli hareket etmeye devam ederken, ‘güvenli likidite’ ortamına dönüş zaman alabilir.
CoinMetrics, yaşanan bu ‘içsel düzeltmenin’, belirsiz makroekonomik koşullarla paralel şekilde ilerlediğini vurguluyor. Faiz indirimi beklentilerinin azalması, teknoloji hisselerinde gözlenen zayıflık ve jeopolitik gerginlikler gibi dışsal nedenler de riskten kaçınma eğilimini artırarak genel kripto talebini baskılıyor.
Bunun bir yansıması olarak, Bitcoin’in ‘altın’ ile olan korelasyonunda da zayıflama gözlemleniyor. 2024 başından bu yana altın fiyatı %50’nin üzerinde artış gösterirken, Bitcoin’in getirisi oldukça sınırlı kaldı. Öte yandan yapay zeka sektörüne bağlı teknoloji hisselerindeki düşüş de piyasa genelinde ‘daralan likidite koşulları’nı vurgulayan başka bir gösterge niteliğinde.
Tüm bu baskılara rağmen olumlu sayılabilecek nokta; piyasanın daha ‘nötr’ ve daha az kaldıraçlı bir yapıya evrilmesi. Yorum: Bu yapı, ilerleyen dönemde sağlam temel üzerinde bir ‘fiyat toparlanması’ için uygun zemin hazırlayabilir. ETF talebinin yeniden yükselmesi, DAT yatırımlarındaki artış, stablecoin arzındaki canlanma ve spot piyasada likiditenin geri dönmesi, bu yöndeki beklentilere katkı sağlayacak faktörler arasında gösteriliyor.
Ancak şu anda bu toparlanmanın ‘belirgin bir sinyali’ henüz ortaya çıkmış değil. Küresel makroekonomik sıkılaşma ve kripto sektörüne yönelik zayıf talep arasındaki mücadele, bir süre daha ‘denge savaşı’ halini koruyacak gibi görünüyor.
Yorum: Kurumsal yatırımcı ilgisindeki duraksama ve aşırı kaldıraçların tasfiyesi, kısa vadede değer kaybı getirse de, uzun vadede daha sağlıklı bir piyasa yapısının oluşmasına alan açabilir.
Yorum 0