Bitcoin'in ‘Halving sonrası boğa piyasası’ anlatısı yeniden sorgulanıyor
Bitcoin(BTC) fiyatlarındaki artışların her dört yılda bir gerçekleşen ‘halving’ olaylarıyla doğrudan bağlantılı olduğu inancı, yeni bir istatistiksel analizle zayıflatılıyor. Kripto stratejisti ve piyasa araştırmacısı Shanaka Anselm Perera tarafından yayınlanan son rapora göre, 16 yıllık Bitcoin fiyat verileri, halving ile fiyat artışı arasında *kanıtlanabilir bir nedensellik* olmadığını gösteriyor.
Perera'nın açıklamalarına göre, geçmişteki dört halving olayının ardından gelen boğa piyasaları, aslında dünya genelinde *likiditenin hızla arttığı dönemlerle* çakıştı. Yani fiyattaki yükselişin temel nedeni azalan Bitcoin arzı değil, piyasaya giren para miktarındaki artış olabilir. Perera, yatırımcıların çoğunlukla *nedensellikten ziyade korelasyona* dayanan bir inanç döngüsüne kapıldığını belirterek, “Fiyatları asıl etkileyen şey arzın düşmesi değil, likiditenin yükselmesi” yorumunu yaptı.
Rapor verilerine göre, 2013'teki Kıbrıs bankacılık krizi, 2016'da düşük faiz döneminin devamı ve 2020'de COVID-19’un ardından gelen rekor düzeydeki parasal teşvikler, Bitcoin fiyatlarının hızlı yükseldiği dönemlerle örtüşüyor. Araştırma, 2024 halving’i öncesindeki fiyat hareketlerine de dikkat çekti. Bitcoin, bu yılki halving’den önce zaten büyük bir yükseliş göstermişti ve bunun temel nedeninin *spot Bitcoin ETF’lerine* olan büyük kurumsal talep olduğu düşünülüyor.
Bu durum, Bitcoin’in artık sadece ‘nadir dijital varlık’ olmaktan çıkıp, *küresel likiditeye duyarlı bir yüksek beta (volatil) varlığa* dönüştüğünü ortaya koyuyor.
CoinGecko'nun yayınladığı başka bir rapor da bu değişimi destekler nitelikte. 2017 halving sonrası Bitcoin’in yaklaşık 29 kat arttığı belirtilirken, 2025 boğa sezonun bu başarıyı tekrarlamakta geri kaldığı görülüyor. Yükseliş halen var olsa da, her döngüde *getiri gücü giderek zayıflıyor*.
Tüm bu verilere rağmen, kurumsal Bitcoin alımları hız kesmeden devam ediyor. Bu hafta da kurumsal yatırım şirketi Strategy, 10.624 BTC daha satın aldı. Böylece toplam Bitcoin portföyü 660.000 adedi aşarak, piyasa değeriyle yaklaşık 46 milyar 221 milyon dolara (yaklaşık 6 trilyon 830 milyar TL) ulaştı.
Raporun dikkat çektiği diğer bir unsur ise regülasyonlar. Japonya hükümeti tarafından önerilen *yeni kripto regülasyon yapısı*, Bitcoin’e yönelik ETF ve kurumsal ürünleri yasal zemine oturtarak bireysel yatırımcıların kripto piyasasına daha fazla sermaye aktarmasının önünü açabilir.
Ancak bunun tersi senaryolar da mevcut. 2024’ün ağustos ayında Japon Yeni üzerinden gerçekleştirilen ‘carry trade’ pozisyonlarının hızlı tasfiyesiyle birlikte, *riskli varlıklarda sert satışlar* yaşandı. Bitcoin de bu düşüşten etkilendi. Bu durum, Bitcoin’in küresel dolar likiditesi kadar *faiz ve döviz kuru değişimlerine de duyarlı* olduğunu gösteriyor.
Finansal analist Lyn Alden’ın 2024 yılının Eylül ayında yayınladığı rapor da bu argümanı destekleyen başka bir veriye yer veriyor. Bitcoin fiyatı ile küresel M2 para arzı arasındaki ilişki 0.94 gibi oldukça yüksek bir korelasyonla tanımlanıyor. Ancak Perera, bu korelasyonun ‘doğrudan neden-sonuç ilişkisi’ anlamına gelmediği konusunda ısrarcı. Çünkü korelasyon tek başına, fiyat hareketinin yalnızca bir faktöre bağlanmasını haklı çıkarmaz.
Sonuç olarak, Bitcoin’in arzı sabit ve zamanla azalan bir yapıya sahip olması teknik olarak değer önerisini desteklemeye devam ediyor. Ancak piyasadaki yönelimleri belirleyen asıl faktörlerin başında artık *küresel likidite koşulları, kurumsal talep ve regülasyon gelişmeleri* gibi daha karmaşık etkenlerin yer aldığı görülüyor. Bu analiz, Bitcoin piyasası hakkındaki geleneksel ‘halving sonrası yükseliş’ anlatısının günümüz koşullarında tek başına yeterli bir açıklama olamayabileceğini ortaya koyuyor.
Yorum 0